Yavaşlamanın kaynakları

Haberin Devamı

İkinci çeyrek milli gelir verileri Çarşamba günü yayınlandı. Beklenenin çok altında bir büyüme hızı çıktı. İlk yazıda genel bir değerlendirme yaptık. Olaya üretim ve sektörler açısından baktık. Konjonktürün anlaşılmasında ise talep boyutu önemlidir. Çünkü ekonomideki yavaşlamanın nedeni üretim kapasitesinin yetersiz kalması değildir. Varolan üretim kapasitesi ile üretilebilecek mal ve hizmetlere içeriden ve dışarıdan yeterli talep gelmemesidir.

Talep analizinde her kalemin büyümeye yaptığı katkı hesaplanır. Bu yönteme “büyümenin kaynakları” adı veriliyor. Ancak bu kez Türkiye ekonomisi için büyümeden söz etmek zor. Dolayısı ile “yavaşlamanın kaynakları” demek daha doğru geldi.

Ortalama ile karşılaştırma

Metodolojiyi kısaca hatırlatalım. Toplam talep dört ana harcama kaleminden oluşur: Özel tüketim, kamu tüketimi, yatırımlar ve ihracat ithalat farkı. Sonuncusu dış talep, diğer üçünün toplamı iç taleptir. Stok değişmeleri eklenince milli gelire ulaşılır. İlk akla gelen 2008’in ikinci çeyreği bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırmaktır. Ancak ekonomi 2008’in ikinci çeyreğinde kriz sonrası dönemin en kötü performansını sergilemiştir. Yani daha kapsamlı bir karşılaştırma yararlı olacaktır. O nedenle 2002 ile 2007 arasındaki yedi yıl için ikinci çeyrek verilerinin ortalamasını aldım. Örneğin GSYH büyüme hızını alalım. Önceki yedi yılda ortalama yüzde 7.3 iken bu yıl yüzde 1.9’a düşmüş. Yani ortalamaya kıyasla büyüme yüzde 5.4 yavaşlamış.

Aşağıdaki tablo sonuçları özetliyor. İlk sütunda yedi yılın ortalamaları, ikinci sütunda ise bu yılın verileri yer alıyor. Üçüncü sütun ikisi arasındaki farkı gösteriyor. Eksi sayı talepte ortalamaya kıyasla düşmeyi ifade ediyor.

Talepte ciddi durgunluk

Sırası ile görelim. Özel tüketimin büyümeye katkısı son yedi yılda ortalama yüzde 5.4 iken bu yıl yüzde 1.9’a gerilemiş. Yani GSYH büyüme hızında 5.4 puan düşüşün 3.5 puanı özel tüketimde yavaşlamadan kaynaklanmış. Kamu tüketimi son yedi yılda büyümeye ortalama yüzde 0.5 katkı yapmış. Bu yıl ise büyümeyi yüzde 0.4 düşürmüş (eksi). 5.4 puanın 0.9’u da kamu tüketiminde disiplinden geliyor. Yatırımların büyümeye ortalama katkısı yüzde 3.4 iken son yılda yüzde 0.4 düşürmüş (eksi). 5.4 puanın 3.8’i de yatırımların yavaşlamasından geliyor. Bu üç kalemin toplamı iç taleptir: büyümeye ortalama katkısı yüzde 9.4 iken son yıl yüzde 1.1’e inmiş. İç talepteki durgunluk büyümeyi 8.2 puan düşürmüş. Neyse ki ithalattaki düşüş imdada yetişmiş: Dış talep büyümeyi ortalama yüzde 2.2 düşürürken bu yıl yüzde 0.4 artı katkı yapmış. İthalat artışında yavaşlama büyüme hızının daha da düşmesini engellemiş.

Lafı uzatmayalım. Bence tablo ikinci çeyrekte ekonomide olup bitenleri çok güzel özetliyor. Son yedi yılda ekonominin motoru olan iç talep kelimenin tam anlamı ile teklemiştir. Ufukta onu telafi edecek bir ihracat artışı da görünmemektedir. İşin özü budur.



Yılın ikinci çeyreği2002-2007

Büyümeye katkı (%) Ortalama 2008-Q2 Fark

GSYH 7.3 1.9 5.4

Özel Tüketim 5.4 1.9 -3.5

Kamu Tüketimi 0.5 -0.4 -0.9

Yatırım 3.4 0.4 -3.8

Kamu Kesimi 0.1 -0.6 -0.6

Özel Kesim 3.3 0.1 -3.2

Makina Teçhizat 2.4 -0.4 -2.8

Stoklar 0.1 0.4 0.2

İhracat 1.7 0.6 -1.2

İthalat 3.9 0.2 -3.7

İc talep 9.4 1.1 -8.2

Dış talep -2.2 0.4 2.6

DİĞER YENİ YAZILAR