Borç yazılarına kamu net borç stoğu ile başladık. AB tanımlı kamu borç stoğu ile devam ettik. Kamu ve özel kesimin (Türkiye’nin) net dış borç stoğunu gördük. Stok-akım farkını hatırlatıp net dış borcun dış açıkla ilişkisini kurduk.
Sıra ülkenin dış varlık ve dış yükümlülüklerine bir bütün olarak bakmaya geldi. Ayrım önemli; çünkü borç-alacak ilişkisi dışındaki dış varlık ve dış yükümlülüklerin önemi giderek artıyor. Türkiye bağlamında üç kalem özellikle öne çıkıyor. Doğrudan yatırımlar büyük tutarlara ulaştı. Borsada yabancı yatırımcıların payı yüzde 60’ı geçti. Ve yabancılar TL kağıtlarına önemli yatırım yaptı.
Merkez Bankası 2006’dan itibaren üç ayda bir “Uluslararası Yatırım Pozisyonu” verilerini yayınlamaya başladı. On yıl geriye (1996’ya) gidiyor. Kayıt içindeki tüm dış varlık ve dış yükümlülükleri kapsıyor.
Net dış yükümlülük
Bekleneceği gibi, dönem boyunca Türkiye’nin dış varlıkları dış yükümlülüklerinin altında kalıyor. O nedenle net dış yatırım pozisyonu demeye gerek yok. Doğrudan net dış yükümlülük diyebiliyoruz.
2006 sonunda, Türkiye’nin dış varlıkları 138 milyar dolar, dış yükümlülükleri 333 milyar dolar, dolayısı ile net dış yükümlülüğü 195 milyar dolar çıkıyor. 2006 milli geliri 400 milyar dolar olduğuna göre, net yükümlülüğün milli gelire oranı yüzde 49 oluyor.
Dış varlıklar içinde doğrudan yatırımlar 9 milyar dolar tutuyor. Hisse senedi yok sayılabilir (165 milyon dolar). Döviz rezervleri ve yurt dışından alacaklar geri kalan 129 milyar doları oluşturuyor.
Dış yükümlülüklerin yapısı farklı. Doğrudan yatırımlar 79 milyar dolar, borsa 34 milyar dolar, TL tahviller 27 milyar dolar. Bunlar dış borç stoğunda görülmüyor. Net 130 milyar dolar ile net yükümlülüğün yüzde 71’ini oluşturuyor.
Net yükümlülüğün yüksekliği kadar yapısal farklar da önemlidir. Rezerv ağırlıklı varlıkların riski az, getirisi düşüktür. Buna karşılık doğrudan yatırım, borsa ve TL tahvili şeklinde yükümlülüklerin daha riskli ama yüksek getirili olduğunu söyleyebiliriz.
Hızla artıyor
Gelelim net yükümlülüğün zaman içinde evrimine. 2001 sonunda Türkiye’nin net yükümlülüğü 84 milyar dolar. Beş yıllık artış 111 milyar dolar ediyor. Varlıkların 85 milyar dolar, yükümlülüklerin ise 196 milyar dolar arttığını saptıyoruz.
Net yükümlülükteki artışın 55 milyar doları doğrudan yatırımdan, 29 milyar doları borsadan, 26 milyar doları TL tahvillerinden geliyor. Üçündeki artış 120 milyar dolarla net yükümlülükteki toplam artışın üzerindedir.
Gelelim stok-akım karşılaştırmasına. Beş yıllık dönemde toplam cari işlemler açığı 80 milyar dolar, net hata noksan düşüldükten sonra 73 milyar olmuş. Halbuki net yükümlülük 111 milyar dolar artmıştı. Arada 38 milyar dolar fark var.
Net dış borç stoğunda da benzer bir durumla karşılaştık. Farkı bu dönemde euro’nun dolar karşısında yüzde 50 değer kaybetmesi ile açıkladık. Aynı şeyi net dış yükümlülük için de söyleyebiliriz.
Özetleyelim: Dış açık dış açıktır. Finansman kalitesi önemlidir ama sonucu değiştirmez. Tanım gereği, net dış yükümlülük artışı dış açığa eşittir. Nitekim son yılların büyük dış açıkları net dış yükümlülüğün hızla yükselmesine neden olmuştur. Nokta.
Uluslararası yatırım pozisyonu
Türkiye bağlamında üç kalem özellikle öne çıkıyor. Doğrudan yatırımlar büyük tutarlara ulaştı. Borsada yabancı yatırımcıların payı yüzde 60’ı geçti. Ve yabancılar TL kağıtlarına önemli yatırım yaptı.
Haberin Devamı