Üçüncü çeyrek verileri yavaş yavaş tamamlanıyor. Geçen hafta Eylül sonu itibariyle sanayi üretimi, dış ticaret ve ödemeler dengesi yayınlandı. Bu hafta istihdam açıklanıyor. Milli geliri ise tam bir ay sonra öğreneceğiz.
Sanayi üretimini iki nedenle önemsiyoruz. Uzun dönem açısından gelişme, zenginleşme ve sanayileşme özdeş kavramlardır. O nedenle sanayi üretiminde yüksek artış hızları sürdürülebilir büyümenin ön koşullarından biridir.
Kısa dönem açısından sanayi üretimi konjonktürün en temel öncü göstergelerinden biridir. Aylık olarak ve çabuk yayınlanır. Üç aylık ve geç yayınlanan milli gelir hakkında önemli bilgiler içerir.
İmalat sanayi tökezliyor
Günlük dilde sanayi deyince imalat sanayi anlaşılır. Ancak sanayi üretimi endeksi iki kalemi daha kapsar: madencilik ve elektrik, gaz ve su. Nitel ve nicel açıdan ağırlığın imalat sanayinde olduğunu söyleyebiliriz.
2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikalarının ekonomiyi sıkıştırdığı olumsuz konjonktürü en kolay sanayi üretiminden izleyebiliyoruz. Nitekim 2005 ortasından bu yana imalat sanayi bir türlü hızlı büyüyemiyor.
Oluşan “saadet zinciri” bir süre ekonomiyi canlı tuttu. Büyüme yüksek çıktı. O döneme “sanayisiz büyüme” dedik. Sonra büyüme de sanayi üretimi ile birlikte gerilemeye başladı. Bu yıl sorunlar iyice belirginleşti.
Eylül 2007 ayında sanayi üretiminde artış yüzde 2.2, imalat sanayi üretiminde artış ise yüzde 0.9 olmuş. Aradaki fark madencilik (yüzde 18.5) ve elektrik, gaz ve su (yüzde 8.4) kalemlerinden geliyor. Eylül’de imalat sanayinin durakladığı çok açıktır.
Üçüncü çeyreğin tümüne bakınca artış hızı biraz yüksek çıkıyor: toplam sanayi yüzde 3.9 ve imalat sanayi yüzde 2.6 artmış. Sanayi üretimi ile milli gelir artışı arasında yakın ilişki vardır. Buradan üçüncü çeyrekte büyümenin yüzde 4 civarında kalacağını söyleyebiliyoruz.
İki düzeltme
Yazma işleri ile uğraşanlar bilir. İstediğiniz kadar tekrar okuyun, her yazıda hata kalması ihtimali yüksektir. En çok hatayı yazar kendi yazısını kontrol ederken yapar. Yazdığını değil, yazmayı düşündüğünü görür.
Doğal olarak benim de başıma sık sık geliyor. 1 Kasım 2007 tarihli yazımda yılbaşı ve Eylül sonu kamu borç stoğu sayılarının yerlerini değiştirmişim. Metin ‘Borç 3 milyar azaldı’ diyor ama sayılara göre 3 milyar artıyor. Kafası karışan bir okuyucudan kızgın bir mesaj aldım. Özür diliyorum. Bir daha yapmayacağım demek isterdim ama korkarım fazla anlamı yok.
Bir başka karışıklık Perşembe günü çıkan yazımdaki grafikte olmuş. Kira ve TÜFE artışlarını karşılaştırmıştık. Metinde üstteki çizginin kira artışları olduğu söyleniyor. Ama grafikte kira aşağıda TÜFE üstte yer alıyor. Gene metin doğru. Bu kez hata benden kaynaklanmıyor. Grafiğin çizimi sırasında oluşmuş. Özür diliyorum.
Üçüncü çeyrekte sanayi üretimi
Haberin Devamı