Ağustos dönemi istihdam ve işsizlik verileri yayınlandı. “Hanehalkı İşgücü Araştırması” TÜİK tarafından anket yöntemi ile yürütülüyor. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında Türkiye’de 37 bin örnek hanede 84 bin kişi ile görüşüldüğünü öğreniyoruz.
İstihdam ve onun aynası olan işsizlik çağdaş ekonominin en öncelikli ekonomik göstergeleridir. Çünkü modern toplumun en büyük kesitini ücret-maaş karşılığında çalışan ya da çalışmak için iş arayan insanlar oluşturur. Daha açık yazalım. Hızlı büyüme, fiyat istikrarı, bütçe disiplini, dış denge, vs. diğer göstergelerde başarının ölçüsü işsizliğin çözümüne katkılarıdır. Her yerde ve daima nüfusuna istihdam yaratamayan, dolayısı ile işsiz sayısının arttığı bir ekonomi başarısız sayılır. Nokta.
İstihdamsız büyüme
Bu bakıma, 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikalarının yarattığı olumsuz mirasın özellikle istihdam sayılarında ortaya çıkması şaşırtıcı değildir. Maalesef, yapılan hatalar ekonomiyi istihdamsız büyüme köşesine sıkıştırmıştır.
Resmin net şekilde görülmesi için yeni yayınlanan üçüncü çeyrek sayılarını 2000 yılının aynı dönemi ile karşılaştırma yolunu seçtim. Aynı çeyreğe bakmak mevsimlik dalgalanma sorunlarını çözer. İstihdamın yedi yıllık hikayesini özetler.
Yedi yılda Türkiye nüfusu 7.3 milyon (yüzde 11) artıyor: 73.6 milyon kişiye çıkıyor. Çalışabilir nüfusu daha iyi gösteren 15+ yaş grubu ise 6.3 milyon (yüzde 13.7) artıyor: 52.7 milyon kişiye yükseliyor.
Ya istihdam? Sıkı durun; 800 bin (yüzde 3.3) artarak 23.5 milyon kişiye çıkıyor. Evet, doğru okudunuz. 15+ yaş grubu 6.3 milyon kişi artarken istihdam artışı 800 bin kişide kalıyor. Artan nüfusun ancak yüzde 13’ü istihdam edilebiliyor.
Gerisi ne oluyor? Yedi yılda işsizler 1 milyon (yüzde 79) artışla 2,4 milyon kişiye tırmanıyor. Dikkatinizi çekerim: İşsiz sayısındaki artış istihdamdaki artıştan daha yüksektir. Hikaye burada bitmiyor, çünkü bir de işe başlamaya hazır olanlar var.
Bunların sayısı yedi yılda 900 bin (yüzde 113) artışla 1.8 milyon kişiye yükseliyor. İkisini toplayarak daha gerçekçi işsizlik sayısına ulaşıyoruz. İşsizler yedi yılda 2 milyon (yüzde 92) artarak 4.2 milyon kişiyi buluyor.
Yapısal dönüşüm
Haklı olarak soracaksınız: ne oldu bizim hızlı büyümeye? Yanlış para politikası ile hızlı büyümenin istihdam yaratmaya yetmediği açıkça görülüyor. Buna karşılık istihdamın yapısında büyük bir dönüşüme yetiyor.
Son yedi yılda tarım kesiminde istihdam 2.3 milyon (yüzde 26) azalarak 6.6 milyon kişiye geriliyor. Tarım-dışı kesimde istihdam 3.1 milyon (yüzde 22) artışla 17 milyon kişiye yükseliyor. Ücret-maaş-yevmiye ile çalışanların sayısı ise 2.9 milyon (yüzde 28) artışla 13.6 milyon kişiye çıkıyor.
Son yedi yılın büyümesi nüfusu tarımdan tarım-dışına ve kendi hesabına çalışanlardan ücretle çalışanlara doğru kaydırıyor. Yani yapısal dönüşüm sağlıyor. Nüfus artışı olmasa ekonomik büyümenin istihdam açısından başarılı olduğunu bile söyleyebiliriz.
Ama nüfus artışı var. Dolayısı ile “istihdamsız büyüme” teşhisi geçerliliğini koruyor.
Üçüncü çeyrekte istihdam
Haberin Devamı