Üçüncü çeyrekte dış denge

Haberin Devamı

Mali piyasalar haftaya sakin girdi. Ben yazıya oturduğumda İMKB-100 endeksi 24.000’i aşmış, dolar 1.60 YTL’nin altına inmişti. İktisat politikası tartışmasına ara verip Türkiye verilerine geri dönebileceğimi düşündüm.

Eylül sonu itibarıyla dış ticaret ve ödemeler dengesi verileri açıklandı. Türkiye’de dış açığın büyüklüğü, eğilimleri ve finansmanı daima hassas bir konudur. Geçmiş olumsuz deneyimlerin etkisi ile kamuoyu bunları yakından izler.

Üçüncü çeyrekle (Temmuz-Eylül) ilgili iki hususu vurgulamakta yarar var. Bir: Küresel mali krizin son büyük çalkantısından pek etkilenmedi. Örneğin ortalama dolar kuru 1.21 YTL’dir. İki: Petrol fiyatı 100 doların üzerinde kaldı.

Dolayısı ile dış denge verileri çeyrek bazında bir önceki konjonktürü yansıtıyor. Çünkü küresel ve iç koşullarda Ekim’den itibaren ciddi kopuşlar yaşandı. Etkilerini dördüncü çeyrek verilerinde göreceğiz.

İthalatta yavaşlama

Dış ticaretle başlayalım. Eylül’de ihracat yüzde 42 artışla 12.8 milyar dolara, ithalat yüzde 24 artışla 17.9 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalattan daha hızlı artması etkisini dış ticaret açığında gösterdi: yüzde 7 düşüşle 5.4 milyar dolara geriledi.

Son iki yıldır, enerji ve ham madde fiyatlarındaki yükselişe rağmen dolar bazında ihracat ithalattan daha hızlı artıyor. Bu eğilimin dış ticaret açığına olumlu etkisi eninde sonunda görülecekti. Eylül’de ilk işaret geldi.

Dış ticaret miktar endeksleri de aynı yönde çıktı. İhracat miktar endeksinde eylülde yüzde 17,5 ve üçüncü çeyrekte yüzde 10 artış var. Halbuki ithalat miktar endeksinde Eylül’de yüzde 0.5 ve üçüncü çeyrekte yüzde 0.2 düşüş görülüyor.

Bundan sonra bu eğilimler güçlenecektir. TL’nin değer kaybı, enerji ve ham madde fiyatlarında gerileme, iç talebin durması ve parite gelişmeleri sonucunda dolar bazında ithalatta ciddi düşüşler söz konusudur. Dış koşullar ihracatı olumsuz etkilese bile dış ticaret açığı daralacaktır.

Dış açıkta küçülme

Dış ticaret açığındaki daralma turizm ve diğer görünmeyen gelirlerin hızlı artışı ile birleşince cari işlemler açığında etkileyici bir düzelme ortaya çıkıyor. Geçen Eylül’de 2.6 milyar dolar olan açık bu yıl yüzde 60 gerileyerek 0.9 milyar dolara iniyor.

Böylece yıllık cari işlemler açığı ağustostaki 48.4 milyar dolarlık tarihi rekorundan sonra eylülde 47 milyar dolara geriliyor. Dış açık 2007 yazından itibaren hızla artmaya başlamıştı. Bu eğilim Eylül’de kırılıyor.

Yerim kalmadı kısaca sermaye hesabına değineyim. Üçüncü çeyrekte dış açığın finansmanında bir sorun yaşanmıyor. Finansmanın kalitesi bozuluyor ama sonuçta Merkez Bankası rezervleri 3.8 milyar dolar artıyor. Kurun yatay seyrinden bunu anlıyoruz.

DİĞER YENİ YAZILAR