Küresel kriz doğal olarak Keynes’e ilgiyi yeniden canlandırdı. Önceki otuz yıla kökten piyasacı teoriler damgasını vurmuştu. Mükemmel çalışan (!) mali piyasalarda Keynes’in analiz ve reçetelerine yoktu. O hikayenin kötü bittiği biliniyor.
Dolayısı ile “ustanın geri dönüşü” muhteşem oldu. Lord Skidelsky, biraz da Alan Greenspan’a nazire, “maestro” sözcüğünü kullanmıştı. Üç yıl önce (23/6/2009) söz ettim. Ben de tam o sıralarda “Keynes’in intikamı” demiştim.
Bu süreç Keynes’in entellektüel zenginliğini de gündeme taşıdı. Dar anlamı ile konjonktür teorisi dışında kalan konularda yazdıkları, kapitalizme bakışı, modern topluma eleştirileri ve gelecek öngörüleri hatırlandı.
İktisatçıların aklına hemen Keynes’in 1931’de, yani Büyük Buhranın en şiddetli anında yazdığı kısa bir makale geldi: Torunlarımızın Ekonomik Olanakları. Kendi hesabıma makaleyi yeniden okuma ihtiyacını 2009 yazında hissettim.
Kısa bir makale
On sayfalık makale 1928’de seçkin İngiliz lisesi Winchester öğrencilerine (Keynes biraz daha aristokratik Eton mezunudur) konuşma için hazırlanıyor. Yazılı şekli Keynes’in ünlü denemelerinin (Essays in Persuasion, Macmillan 1931) sonunda yayınlanıyor.
Kitabın üstüne tarih kaydı düşmüşüm: 1968. Genel Teori ile birlikte Cambridge’den aldım. Okuma önceliğini herhalde Genel Teori’ye verdim. Ama küçük makaleden çok etkilendim. Nitekim ana temalarını hiç unutmadım.
Üç alt bölümden oluşur. İlki ekonomik büyümenin genel bir analizidir. Belirleyicileri anlatılır. Sermaye birikiminin ve teknolojik ilerlemenin önemi vurgulanır. O devir için gerçek anlamda öncüdür. Teoriye hakimiyetini gösterir.
İkincisi yüzyıl sonrası için yaşam standartları ve çalışma alışkanlıkları hakkında öngörülerdir. 1930’un kara günlerinde 2030 için iyimser, adeta pembe bir tablo çizer. Gelir düzeyini isabetle tahmin eder. Buna karşılık çalışma saatleri konusunda yanılır.
Üçüncüsü yaşamın anlamı üzerine düşünceleridir. Kendi ahlak felsefesini ve estetik görüşlerini vazeder. Daha çok, daha çok para kazanmak ve tüketmek güdüsü üzerine inşa edilen modern medeniyeti eleştirir. “İyi toplum” tanımları geliştirir.
Özellikle sonuncusundan çok etkilendiğimi belirtmeliyim. 2009’da makaleyi o bölüm için yeniden okudum. Kapitalizm üzerine yazılarımda bu kavramları ufak ufak dolaşıma sokmaya çalıştım.
Keynes’e Dönüş
İki İtalyan Keynesci, Lorenzo Pecchi (Unicredit Group) Gustavo Piga (Roma Tor Vergate Üniversitesi) ilginç bir yönteme başvurmuş. Üçü Nobel ödüllü (R.Solow, E.Phelps ve J.Stiglitz) onaltı ünlü iktisatçının makale hakkında görüşlerini derlemişler.
İstanbul Bilgi Üniversitesinde kapı komşum Profesör İlter Turan İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları yöneticisi Fahri Aral’a önermiş. Dr.Sungur Savran büyük bir özenle tercüme etmiş. Bu önemli kitap Türkçeye kazandırılmış. Hepsini kutluyorum.
L.Pecchi ve G. Piga: “Keynes’e Dönüş Torunlarımızın Ekonomik Olanakları” (çev.Dr.Sungur Savran, İstanbul Bilgi Üniversitesi yay. İstanbul 2012). Mutlaka alıp okuyun derim.
Torunlarımızın ekonomik olanakları
Haberin Devamı