Haziran’da tüketici fiyatları yüzde 0.1 (binde 1) arttı. Böylece yılın ilk yarısında TÜFE artışı yüzde 1.8 olarak gerçekleşti. Bu da tarihi bir rekordur. Aynı temponun yılın ikinci yarısında sürmesi halinde 2009’da enflasyon yüzde 4’ün altına iner.
Konumuz milli gelir ama bilerek enflasyonla başladım. Milli gelirin küçülmesi ve enflasyonun düşmesi neticede aynı ekonomik sürecin iki farklı ölçüsüdür. İkisinin de nedeni üretim kapasitesine kıyasla talebin yetersiz kalmasıdır.
Milli gelirin arz boyutu üretim sektörleri bazında izleniyor. İlk çeyrekte orada da ilginç şeyler oldu. Ancak rekor küçülme üretim darboğazlarından kaynaklanmadı. Dolayısı ile önce taleple ilgili gelişmelere bakıyoruz.
İç talep ve bileşenleri
Farklı talep kalemlerinin milli gelirdeki değişimi nasıl etkilediğini saptamak için kullanılan yönteme “büyümeye katkı” deniyor. Şu soruyu soruyoruz: herşey aynı iken sadece bu kalemdeki değişim milli gelire ne etki yapıyor?
Özel kesimle başlayalım. Özel tüketim harcamaları milli gelirin en önemli kalemidir. İlk çeyrekte üçte ikisini oluşturuyor. Küçülmeye yüzde 6.6 katkı yapmış. 2001 krizinin dibi son çeyrekte özel tüketimin küçülmeye katkısı yüzde 5.8 olmuştu.
Özel yatırımların konjonktürdeki önemini bir süredir özellikle vurguluyoruz. Milli gelirde payı küçüktür (yüzde 20) ama çok oynaktır. Küçülmeye yüzde 8.3 katkı yapmış (2001 son çeyrek: yüzde 7.4). Özel kesim talebinin küçülmeye katkısı yüzde 14.9 ediyor.
Gelelim kamu talebine. Kamu tüketimi ve yatırımları büyümeye yüzde 1.2 pozitif katkı yapmış (2001 son çeyrek: yüzde - 1.5). Yani kamu 2001’de resesyonu ağırlaştırırken bu kez kısmen hafifletmiş.
Özel ve kamu toplamı nihai iç talebi oluşturuyor. Küçülmeye katkısı yüzde 13.7 çıkıyor. Milli gelirde küçüme de yüzde 13.8 oldu. İlginç bir raslantı; ille öyle olması gerekmiyor. Ama bu kez geri kalan iki kalem, dış talep ve stok değişimi birbirini götürmüş.
Dış talep ve stoklar
İhracattaki düşüş küçülmeye yüzde 2.9 katkı yapmış (2001 son çeyrek: sıfır). Buna karşılık ithalatın daralmasının ekonomiye yüzde 9.9 pozitif katkısı var (2001’de yüzde 6.6). Neti yüzde 7 ediyor. Nihai iç taleple toplayınca nihai talebin küçülmeye katkısı yüzde 6.7 hesaplanıyor.
Ne demek? İç talepteki büyük çöküşün yarıdan fazlası azalan ithalatla karşılanıyor. Neticede içeride toplam talep yüzde 6.7 düşüyor. Stoklar sabit kalsa milli gelirde küçülme de o düzeyde gerçekleşecek.
Ama stoklar sabit kalmıyor. Bir tarihi rekor daha kırılıyor. Stok değişimi küçülmeye yüzde 7.1 katkı yapıyor (2001 son çeyrek: yüzde 1.7). Doğru okudunuz; yedi nokta bir. Böylece ilk çeyrek küçülmesi yüzde 13.8’e çıkıyor.
Şimdilik sayıları vermekle yetiniyorum. Analizi sonraya bırakıyorum.
Talebin küçülmeye katkısı
Haberin Devamı