Sayılarla “Büyük Buhran”

Haberin Devamı

Bir bayramın daha sonuna geldik. Yarın resmi tatil ama özel kesimde faaliyet başlar. İş yerleri, dükkânlar vs. açılır. Normal iş günleri gibi olmasa da sabah ve akşam saatlerinde İstanbul trafiği sıkışır.

Hüzünlü ve buruk salı yazımı dengelemek için bayramın son gününe daha hafif bir konu aradım. En azından karamsarlık yaymak istemedim. Hoş, adım bir kere iyimsere çıkmış ne yapsam boş, karamsarlar bana kızmaya devam edecek.

Aklıma geldikçe potansiyel yazı konularını bir kenara not ederim. Listeye baktım. Çok konu birikmiş. Nedeni belli gündeme IMF’le anlaşma ve konjonktür politikaları hâkim oldu. Başka bir şey yazamadık.

Son bir aydır listenin başında yer alan konuda karar kıldım. Şu sıralar 1930’larda yaşanan büyük ekonomik krizden çok söz ediliyor. İngilizcesi “Great Depression” Türkçe’ye “Büyük Buhran” şeklinde tercüme edilmişti.

Yüzyılın felaketi

Büyük Buhran 20’inci yüzyılın hiç tereddütsüz en büyük ekonomik felaketidir. 1929’da New York Borsası’nda yaşanan panik tarafından tetiklenmiştir. Dış ticaret kanalı ile hızla diğer sanayi ülkelerine sıçramıştır.

Geçimlik üretimin hâkim olduğu ekonomilere etkisi sınırlı kalmıştır. Sadece ihracata yönelik tarım ve madencilik kesim ve bölgelerini vurmuştur. Türkiye de bu kategoride yer alıyordu.

Artan işsizliğin sanayi ülkelerinde çok ciddi siyasi sonuçları olmuştur. Örneğin Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesinin ve dolayısı ile İkinci Dünya Savaşı’nın temel nedeni kabul edilir.

1929 mali krizi dört yıl içinde nasıl böylesine büyük bir ekonomik felakete dönüştü? İktisatçıların uzun süredir cevaplamaya çalıştıkları bir sorudur. Genel kanı, ABD yönetiminin yanlış para ve maliye politikaları uyguladığı şeklindedir.

Temel göstergeler

ABD verileri aşağıdaki tabloda yer alıyor. 1929 öncesi durumu gösteriyor. 1933 ekonomik buhranın dip noktasıdır. 1938 ise barışın son yılıdır. Sayılar: Mankiw Macroeconomics (2002) ya da Makroiktisat (http://akat.bilgi.edu.tr/pdf/makro07-9.pdf).

Bunalım üretimde büyük bir düşüşe yol açmıştır. Sabit fiyatlarla milli gelir 1929’dan 1933’e geçen dört yılda yüzde 30.5 azalmıştır. 1938’de hâlâ 1929’un yüzde 5.3 altındadır.

Esas toplumsal bedel işsizlikte inanılmaz artıştır. 1929’da yüzde 3.2 olan işsizlik oranı 1933’te yüzde 25.2’ye tırmanmıştır. Bu sürede dört çalışandan biri işini kaybetmiştir. 1938’de işsizlik hale yüzde 19.1 düzeyindedir.

Küçülme ve işsizlik fiyatların hızla gerilemesine neden olmuştur. 1929’dan 1933’e fiyat endeksi yüzde 22.3 düşmüştür. Tarım ürünleri ve hammadde fiyatlarında düşüş daha da yüksektir. 1938’de fiyat düzeyi hâlâ 1929’un yüzde 13.2 altındadır.

Maalesef Merkez Bankası para arzının daralmasına izin vermiştir. Dolaşımdaki para 1929’dan 1933’e yüzde 25 azalmıştır. Daha sonra politika değiştiği için 1938’de para arzı 1929’un yüzde 14.7 üstüne çıkmıştır.

Bu sayılar mali kriz ortamında maliye ve para politikalarını gevşetmekte gecikmenin ekonomik hasarını net şekilde gösteriyor. Bilmem anlatabiliyor muyum?

DİĞER YENİ YAZILAR