Resmi tahminlerde revizyon

Haberin Devamı

Türkiye’de temel makroekonomik göstergelerle ilgili tahminlerin iki kaynağı vardır. Biri, benim de aralarında yer aldığım özel kesim iktisatçılarıdır. Şu ya da bu şekilde tahminlerini kamuoyu ile paylaşırlar. Sık sık birbirine zıt tahminler de çıkar.

Diğeri hükümettir. Özellikle bütçe kanunu meclise yollanırken genel bir makro çerçeve çizilir. Büyüme, enflasyon, dış açık vs. için resmi varsayımlar açıklanır. Bunların ne ölçüde hedef ne ölçüde tahmin olduğu tartışmaya açıktır.

2009’la ilgili resmi tahminlerin ekonominin gerçeklerini yansıtmadığı ilk günden biliniyordu. Ancak hükümet uzun süre bunları değiştirmeye yanaşmadı. IMF’le de sıkıntı yarattıkları söyleniyordu.

Beklenen revizyon dün açıklandı. Yeni hedefler AB ile ekonomik ilişkileri özetleyen Katılım Öncesi Ekonomik Programda yer alıyor. Tanıtımını üç kilit bakan (Ekren,

Unakıtan ve Şimşek) yaptı.

Büyüme, enflasyon ve dış denge

Hedefler üç yıllık dönemi (2009-2011) kapsıyor. Üçüncü yıla şu anda gerek yok. 2009 ve 2010’un hedeflerine bakalım. Karşılaştırma için kendi son tahminlerimi de ekliyorum.

Milli gelirle başlayalım. Ekonominin 2009’da yüzde 3,6 küçülmesi, 2010’da yüzde 3,3 büyümesi öngörülüyor. Benim tahminim 2009’da yüzde 4,3 küçülme, 2010’da yüzde 4,2 büyüme şeklinde.

Olumsuz konjonktürün büyük ölçüde özel tüketim ve özel yatırım harcamalarındaki gerilemeden kaynaklandığı kabul ediliyor. Bu görüşe katılıyorum. İç talebin 2009’da yüzde 6,2 daralacağını, 2010’da yüzde 3,4 artacağını tahmin ediyorum.

Enflasyonun hedef sınırları içinde kalacağı düşünülüyor. TÜFE artışı 2009’da yüzde 7,5, 2010’da yüzde 6,5 öngörülüyor. Benim enflasyonu daha düşük bekliyorum. Aynı sıra ile yüzde 5,7 ve yüzde 4 diyorum.

Dış denge hedefleri de değişiyor. Cari işlemler açığı 2009’da 10 milyar dolara iniyor. 2010’da 19 milyar dolara yükseliyor. Benim tahminlerim gene daha düşük. Aynı sıra ile, 5 milyar dolar ve 13 milyar dolar diyorum.

Kamu maliyesi

Doğal olarak yeni varsayımlar kamu maliyesini etkiliyor. Bütçe dengeleri değişiyor. Bütçenin gerçekçiliği artıyor. 2009’da genel devlet bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 4,6’ya yükseleceği, 2010’da biraz düşerek yüzde 3,2’ye gerileyeceği tahmin ediliyor.

Ben bütçe konusunda daha karamsarım. 2009’da yüzde 6,6 açık oranını bile iyimser buluyorum. Arada 2 puan fark var. 2010’da yüzde 4,4’e indirmeyi de başarılı kabul ediyorum.

Hükümet faiz-dışı dengenin 1999’dan bu yana ilk kez açığa dönüşeceğini kabul ediyor. Ancak IMF-tanımlı açığın toplam kamu kesimi için yüzde 0,3 düzeyinde kalacağını öngörüyor. Ben faiz-dışı açığı yüzde 3’e yakın bekliyorum.

Özetleyelim. Bu hedeflerin genel eğilimi özel kesim tahminleri ile örtüşüyor. Bazıları daha iyimser, diğerleri daha karamsar kalıyor. O anlamda gerçekçi olduklarını söyleyebiliriz.


DİĞER YENİ YAZILAR