Para politikası doğru yolda

Haberin Devamı

Üretim-harcama dengesizliğinin nedenlerine yönelik yazılara ara veriyorum. Yumuşak iniş, dış açık ve döviz kuru açısından çok önemli olduğunu söyledim. Geri döneceğim.

Yarın şubat dış ticaret verileri yayınlanıyor. Dış açığın arzulanan hızda düzelip düzelmediğini göreceğiz. Piyasa 5.5 milyar dolar dış ticaret açığı bekliyor. Makul duruyor. Geçen yıl 7.5 milyar dolardı. Mart sonrasında düzelme hızlanır.

Sanayi dışı kesimler için güven endeksleri mart sonuçları TÜİK tarafından açıklandı. Hizmetler, perakende ticaret ve inşaatta güven aralıkta dibe vurmuştu. Yılbaşında başlayan yükseliş sürüyor. Yumuşak iniş senaryosu için iyi haberdir.

Hafta başında son çeyrek büyüme açıklanıyor. Piyasanın tahmini yüzde 6,3; böylece 2011 büyümesi yüzde 8,4’e ulaşıyor. Biraz daha yüksek çıkabilir. 2012 için beklenen yüzde 2,6 ise son IMF tahmini ile (yüzde 2,3) uyumludur.

Yeni para politikası

Sanırım sağır sultan bile duydu. Merkez Bankası’nın 2010 sonunda devreye soktuğu yeni para politikası bileşimi mali piyasaları çok tedirgin etti. Uygulamalar çok sert eleştirildi. Uzun uzun neden başarısızlığa mahkzm olduğu anlatıldı.

Hatta doğrudan yöneticiler hedef alındı. Ağır suçlamalar yapıldı: enflasyonla mücadele ikinci plana atıldı, bağımsızlıktan taviz verildi, hükümetin dümen suyuna girildi vs. Olmadık felaket senaryoları yazıldı.

İlk günlerde ben de tartışmaya katıldım. Makro dengesizlerin ayrıntısına girdim. Değişen iç ve dış koşullarda eski yaklaşımın geçersizliğini gösterdim. İntizamlı düzeltmenin yol haritasını çıkardım. Yeni politikayı bu bağlamda destekledim.

Ama bir süre sonra aynı analizleri tekrarlamaktan sıkıldım. Duvara konuşma duygusuna kapıldım. Kervan zaten yürüyordu. Kenardan izledim. Gerilla tarzı küçük çakmaları sevdim. Politikaya desteğimi öyle sürdürdüm.

Optik yanılgı para politikasına (ve Türkiye’ye) özgü değildir. Yerleşik çıkarları ve ideolojik saplantıları yansıtır. Cehaletle birleşir. Oluşan garip zihniyet kokteyli şaşırtıcı koalisyonları besler. Sol (?) muhalefetin mali piyasa ile son ittifakı iyi örnektir.

Ana eksenler doğrudur

Bir: Enflasyon hedeflemesi iflas etti. “Mali piyasa etkindir” varsayımına dayanıyordu. Küresel kriz tersini kanıtladı. Para politikası faizin ötesine taştı. Kredilerin (ve döviz kurunun) doğrudan kontrolü geri döndü.

İki: Enflasyonun nihai nedeni bütçe açığıdır. Kısa dönemde ilişki çok karmaşıktır. Aritmetiği tatsızdır. Ama bir kuralı evrenseldir: Bütçe disiplini enflasyonda kalıcı artışa izin vermez. Nitekim tarihte örneği yoktur.

Üç: Makro dengesizliği büyüme sürerken düzeltmek gerekir. Ekonominin büyüme dinamiğini kırmak çok tehlikelidir. Vahim kısır döngüleri tetikler. Topluma gereksiz yere ağır maliyetler yükler.

Dört: Döviz kuru kritiktir. Reel ekonomide fiyat kraldır. Tüm davranışları belirler. Miktarları dengeye getirir. Örneğin dış açık (miktar dengesizliği) aşırı değerli kurun (yanlış fiyat) sonucudur. Yani döviz kuru mali piyasa kaprislerine teslim edilemez.

DİĞER YENİ YAZILAR