Euro bölgesinin sorunlu ekonomileri hakkında spekülasyonlar sürüyor. Başı Yunanistan çekiyor. Onu İrlanda, İspanya ve Portekiz izliyor. Her geçen gün olayın yeni boyutları gündeme geliyor.
Dün İngiliz medyasına Avrupa Merkez Bankası kökenli bir rapor yansıdı. Bankanın hukuk bölümü tarafından hazırlanmış. Başlığı çok ilginç: “Avrupa Birliği’nden ve Avrupa Para Birliğinden Çekilme ve Çıkartılma: Bazı Düşünceler.”
“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler. Rapor kritik bir soruya cevap arıyor. Euro’dan çekilen ya da çıkartılan bir ülkenin AB üyeliği devam eder mi? Anladığım kadar raporu yazan hukukçular “devam etmez” diyor. Fevkalade ilginç buldum.
Tüketim anketleri
Tüketici güven endeksi Aralık sonuçları açıklandı. Eğilim anketini TÜİK ve Merkez Bankası müştereken yürütüyor. Tüketici güveni Haziran sonrasında yavaş da olsa geriliyordu. Aralık verisini merakla bekliyorduk. Küçük bir artış var. CNBC-e tüketim endeksi de Aralık’ta yükselmişti. İkisi tutarlı duruyor.
Fatih Özatay’ın Radikal’de dün çıkan yazısından tüketim harcamalarını ölçmeyi amaçlayan yeni bir anketi öğrendik. Perakende Güven Anketi, Mayıs 2008’den bu yana Avrupa Komisyonu’nun desteği ile TEPAV (www.tepav.org.tr) tarafından hazırlanıyor. Bundan sonra her ay sonunda yayınlanacak.
Anket tüm AB ülkelerinde aynı yöntemle gerçekleştiriliyor. Önemli bir avantaj çünkü karşılaştırma mümkün oluyor. Dün internetten tanıtım sunumunu ve verileri indirdim. Maalesef ayrıntılı inceleme yapamadım. Ancak sonucun diğer iki endeksten farklı çıktığını hemen gördüm. Perakende güven endeksi Aralık’ta düşüyor.
Nasıl tefsir edeceğiz? Eğilimlerin çok belirgin olmadığı hallerde anketlerden çelişkili sonuçlar çıkmasına sık rastlanır. Özel tüketim diğer harcama kalemlerinden daha çabuk toparlandı. Ama toparlanma ivme kazanmadı. Sonuçlar bunu doğruluyor.
Gelir deflasyonu ve tüketim
Sabit fiyatlarla, takvim ve mevsim etkilerinden temizlenmiş özel tüketimin seyrini biliyoruz. 2008’in ikinci çeyreğinde düşüş başlıyor. 2009 başında dibe vuruyor. İkinci çeyrekte hızla artıp 2007 ortalamasına yaklaşıyor. Üçüncü çeyrekte bu düzeyi koruyor. Yani özel tüketim aslında toparlanıyor.
Olaya cari fiyatlarla milli gelir üzerinden bakmak anlamayı kolaylaştıracaktır. 2009’da özellikle önem kazanıyor çünkü yakın tarihte ilk kez cari fiyatlarla milli gelir düşüyor. Buna daha önce değinmiş, “gelir deflasyonu” demiştik.
Cari fiyatlarla milli gelir ve özel tüketimin bir önceki yıla kıyasla çeyrek bazında değişim hızı grafikte görülüyor. Gelir deflasyonu üç çeyrek sürüyor. Buna karşılık nominal özel tüketim harcamaları sadece 2009’un ilk çeyreğinde düşüyor. İkinci ve üçüncü çeyrekte artıyor. Yani nominal gelirde azalmaya rağmen nominal tüketim harcaması yükseliyor.
Böylece özellikle ikinci ve üçüncü çeyrekte gelir deflasyonunun nedeninin tüketici olmadığı çok net şekilde ortaya çıkıyor. Çünkü tüketici harcıyor. Fevkalade önemlidir; geri döneceğim.
Özel tüketim ve toparlanma
Haberin Devamı