Maliye politikasını didikliyoruz. IMF destekli istikrar programının içerdiği maliye politikasının varsayımlarına indik. Önümüzdeki dönemde bunlarda revizyon gereğini araştırmaya başladık.
Hatırlatalım. 2000’den itibaren maliye politikası tek hedefe, kamu borcunun milli gelire oranının hızla düşürülmesine kilitlendi. Araç olarak kamu kesimi faiz-dışı fazlası milli gelirin yüzde 6.5’u düzeyinde sabitlendi.
Önce bu yaklaşımda maliye politikasının “konjonktür dalgasını derinleştiren” (procyclical) boyutunu saptadık. Ardından yüzde 5 büyüme ve yüzde 7.4 reel faiz ile sürdürülebilir borç için yüzde 1-1.5 arasında faiz-dışı fazlanın yettiğini hesapladık.
Böylece esas soruya geldik. Önümüzdeki dönemde ekonominin koşulları ve ihtiyaçları ile tutarlı bir maliye politikasına tekabül eden optimal faiz-dışı fazla düzeyi nedir?
Yüzde 3 yetiyor
“Optimal” sonucun kısıtları var demek. Beklenen büyüme hızı, beklenen reel faiz ve başlangıç borç oranı borç dinamiği hesabından geliyor. Maliye politikasının dalgalanma azaltıcı rolüne dolaylı değindik. Nihayet amaçlanan borç oranı ve dönem süresi gerekiyor.
Dönemi beş yıl alalım. Yüzde 5 büyüme hızı ve yüzde 7.4 reel faizle (son dört yılın gerçekleşen reel faizi) başlayalım. 2006 sonunda brüt borç oranının yüzde 63, net borç oranının yüzde 45 olduğu biliniyor.
Beş yıl sonrası için amaçlanan borç oranı ne olmalı? Nesnel bir cevap zordur. Örneğin Maastricht kriteri dersek yüzde 60’dir. Bugünkü düzeye çok yakındır. Bana borç oranında 10 puan düşüş makul geldi: brüt borçta yüzde 53, net borçta yüzde 35 ediyor.
Hemen hesaplıyoruz. Bu koşulları sağlayan faiz-dışı fazla/milli gelir oranı yüzde 3 çıkıyor. Ne demek? Yüzde 5 büyüme ve yüzde 7.4 reel faiz varsayımı ile, milli gelirin yüzde 3’ü düzeyinde faiz-dışı fazla beş yılda borç oranının 10 puan düşürüyor.
Ya konjonktür düzeltmesi? Yıllık büyüme hızında her 1 puan değişim için faiz-dışı fazlanın 0.8 puan aynı yönde değişmesini öneriyorum. Sıfır büyümede faiz-dışı fazla yüzde - 1’e iniyor. Büyüme yüzde 10’a çıkarsa faiz-dışı fazla yüzde 8’e yükseliyor.
Gerçekçi senaryolar
Yukarıdaki büyüme ve reel faiz sayıları muhafazakardır. Büyümenin daha hızlı, reel faizin ise daha düşük gerçekleşmesi ihtimali çok yüksektir. Etkilerini görmek için formüldeki yüzde 5 büyüme ile yüzde 3 faiz-dışı fazla hedefini ve konjonktür düzeltmesini sabit tutalım.
Önümüzdeki beş yılda ortalama reel faizin yüzde 6.4 düzeyinde gerçekleştiğini kabul edelim. Bir puan reel faiz düşüşü borç oranını 2 puan geriletiyor. Örneğin yüzde 5 reel faizle borç oranı 15 puan yani brüt borçta yüzde 48’e net borçta yüzde 30’a iniyor.
Yüzde 7.4 reel faizle yüzde 6 büyüme varsayalım. Konjonktür düzeltmesi ortalama faiz-dışı fazlayı yüzde 3.8’e yükseltiyor. Bir puan büyüme artışı borç oranını 16 puan düşürüyor. Aynı anda reel faiz de yüzde 5’e inerse brüt borç oranını 21 puan geriliyor.
Nihayet yüksek faiz (yüzde 7.4) yavaş büyüme (yüzde 4) varsayalım. Faiz-dışı fazla yüzde 2.2’ye iniyor. Brüt borç oranı bu kez 3 puan düşüyor. Dikkat: yüksek faiz-yavaş büyüme durumunda bile yüzde 2.2 faiz-dışı fazla Maastricht kriterine uyum için yetiyor. Devam edeceğim.
Optimal faiz-dışı fazla
Haberin Devamı