Ocak’ta istihdam

Haberin Devamı

Çin’in döviz rezervleri 2.5 trilyon dolara yükseldi. Yıllık artış yüzde 25 (yarım trilyon). Bir öğrencim Çin dış açık verirse kim fonlayacak diye sordu. Türkiye’nin açığını (30 milyar dolar) 80 yıl rezervleri ile kapatır dedim. Zenginin parası, züğürdün çenesi...

Ama Çin yuanın değer kazanmasına hâlâ izin vermiyor. Ekonomiden hiç anlamadıklarının kanıtıdır. Bizim “yüksek faiz-düşük kur” uzmanlarını acilen Pekin’e yollasak diyorum. Çinlilere dış kaynak olmadan hızlı büyüme olmayacağını anlatırlar.

Nihayet bir IMF heyeti hafta başında Yunanistan’a gidiyor. Türkiye’nin Yunanistan’a destek olması önerime hükümet yanaşmadı. Halbuki çevremden çok olumlu tepki aldım. Herhalde para vermek istemediler.

Belki hükümet teknik yardıma sıcak bakar. Komşuya IMF’le müzakere yöntemlerini iyi bilen bir heyet yollayabiliriz. Bu konuda en zengin deneyim bizde. Bakarsın IMF de kendi heyetine “IMF lobisi” uzmanlarını katar. Herkes sevinir.

İstihdam ve işsizlik verileri

Ocak istihdam ve işsizlik verileri TÜİK tarafından açıklandı. Aralık-Şubat dönemini yani 2010’un ilk çeyreğinden iki ayı da kapsıyor. Ekonomideki canlanmanın istihdama etkisi hakkında bir fikir veriyor.

Sonucu baştan söyleyelim. Son aylarda belirginleşen eğilimlerde bir değişiklik görülmüyor. Tarım-dışı kesimlerde ve ücretli kategorisinde istihdam artışı var. İşsizlik oranı da biraz geriliyor. Ama en büyük istihdam artışı tarım kesiminde gerçekleşiyor.

Kısaca sayıları özetleyelim. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla 15+ yaş grubu nüfusu 800 bin, işgücü 1.2 milyon, istihdam 1.3 milyon kişi artıyor. Dolayısı ile işsizler 100 bin azalarak 3.6 milyon kişiye geriliyor. İşsizlik oranı da 1 puan düşerek yüzde 14.5’a indiyor.

Biraz ayrıntıya girelim. İstihdam geçen yıla kıyasla tarımda 600 bin, tarım dışında 700 bin yükseliyor. Ücretli istihdamı da 700 bin kişi artıyor. İstihdam artışının yarıya yakın kısmının tarımdan kaynaklandığına dikkat çekerim.

“Tarımlaşma”

Benim neslim için “sanayileşme” kritik bir kavramdır. Ekonomik gelişmenin anahtarıdır. Zengin ülke olmanın, işsizliği halletmenin yolu sanayileşmedir. Milli gelirde ve istihdamda tarımın payının gerilemesidir. Sanayinin payının yükselmesidir.

2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikalarının Türkiye ekonomisine giydirdiği deli gömleğini uzun süredir eleştiriyorum. “Sanayisiz, ihracatsız, istihdamsız ama enflasyonist” büyüme modeli diyorum. Kriz yeni bir özellik ekledi: “tarımlaşma” .

Evet, Türkiye bir mucize (!) gerçekleştiriyor. Sanayi istihdamı yerinde sayıyor. En yüksek istihdam artışı tarımda gerçekleşiyor. Onu hizmetler izliyor. O arada işsiz sayısı da patlıyor. “Tarımlaşma” sözcüğü tam oturuyor.

Aşağıdaki grafikte mevsim etkisi temizlenmiş sayılar var. Sanayi istihdamının zirveye çıktığı Mayıs 2008’i 100 kabul eden endeksler hesapladım. Amacım tarım ve sanayi istihdamının zıt seyrini göstermekti. Ayrıca işsizleri de ekledim.

En yukarıdaki çizgi işsizlerdir. Ocak’ta issiz sayısının Mayıs 2008’in yüzde 38 üstünde olduğu görülüyor. Aradaki çizgi tarım istihdamıdır. Mayıs 2008’e kıyasla yüzde 14 artmıştır. Alt çizgi sanayi istihdamıdır. Mayıs 2008’in yüzde 4 altındadır. Arif olan anlar...

DİĞER YENİ YAZILAR