Salı günü Merkez Bankası 2008 yılı için para ve kur politikası genel çerçevesini bir rapor halinde açıkladı. Yıllık raporların ilki Aralık 2004’te yayınlanmıştı. Bir yıl sonra enflasyon hedeflemesi rejimine geçilince yıllık raporun önemi arttı.
Rapor kısa (15 sayfa) ama kapsamı çok zengin. Para politikası açısından 2007 yılının değerlendirilmesi ile başlıyor. 2008-2010 dönemi için enflasyon hedefini yüzde 4 olarak saptıyor. Enflasyonun ölçülmesi ile ilgili sorunları anlatıyor.
Benim çok önemsediğim hesap verilebilirlik ilkesinin ayrıntılarına giriyor. Belirsizlik aralıklarına açıklık kazandırıyor. Aktarım mekanizmalarını yani para politikasından enflasyona giden yolu irdeliyor. Ardından döviz kuru politikasını ve likidite yönetimi kurallarını belirliyor. En sonunda 2008 yılı Merkez Bankası takvimini veriyor.
57 milyar dolar döviz alımı
Raporda Merkez Bankası tarafından 2002 ve sonrasında alınan ve satılan dövizler bir tablo ile özetlenmiş. Merkez Bankası piyasa ile döviz işlemlerinde iki ana yöntem kullanıyor: Döviz alım-satım ihaleleri ve döviz alım-satım müdahaleleri.
2002’den bugüne döviz alım ihaleleri ile 31.8 milyar dolar, döviz alım müdahaleleri ile 25.5 milyar dolar, toplam 57.3 milyar dolar döviz satın almış. İhale yöntemi ile en çok bu yıl (9.5 milyar dolar), müdahale yöntemi ile en çok 2005’te (14.6 milyar dolar) alım var.
Döviz satışı 2006 yılı ile sınırlı kalmış. Geri planda Mayıs 2006’daki mali türbülans yatıyor. 1 milyar dolar ihale ile, 2.1 milyar dolar müdahale ile satılmış. Toplamı 3.1 milyar dolar ediyor.
Bu arada, 2002’de sadece 800 milyon dolar döviz alındığını söyleyelim. O nedenle ben 2003’ten başlamayı tercih ediyorum. Merkez Bankası’nın 2003’ten bugüne 56.5 milyar dolar brüt, 53.4 milyar dolar net döviz aldığını saptıyorum.
Şimdi bu dövizin arzına biraz bakalım. 2002 sonunda yabancıların elindeki devlet tahvili tutarı 1.5 milyar dolar iken Kasım 2007’de 30.3 milyar dolara yükselmiş. Artış 28.7 milyar dolar; Merkez Bankası brüt alımlarıın tam yarısı ediyor. Yabancıların mevduatı da 3.2 milyar dolar artıyıyor. Faize duyarlı bu iki kalem 32 milyar dolara ulaşıyor.
Para politikası egzersizi
Biraz alternatif tarih yazalım. Diyelim ki Merkez Bankası 2003’ten itibaren gecelik faizleri çok daha düşük tuttu. Yabancılar tahvil alımına ve mevduata gelmediler. Dolayısı ile Merkez Bankası bu kadar döviz almadı. TL bu kadar değer kazanmadı.
Şimdi birkaç soru soralım. 2003 sonrasında daha düşük faiz ve daha az döviz alımı halinde 2007’de enflasyon daha yüksek mi çıkardı? Büyüme daha yavaş mı olurdu? İşsizlik daha çok mu artardı? Dış açık daha kötü bir noktaya mı gelirdi?
İşte size ilginç bir para politikası egzersizi... Meraklıları geçen pazar çıkan para teorisi yazımda işlerine yarayacak ipuçlarını bulacaklardır. Bu hayati konuyu deşmeye devam edeceğim.
Merkez Bankası’nın döviz alımları
Haberin Devamı