Bazen haftada üç yazı yetmiyor. İlgimi çeken gelişmeleri ayrı yazı yapmayı planlıyorum. Güncel konular araya giriyor. Ancak tek paragrafla değinmek fırsatını bulabiliyorum.
Biri “libor” skandalıdır (Londra bankalararası borçlanma faizi). Küresel sistemin merkezinde yer alır. Bankalar suçüstü yakalandı. Eskiler “cürmü meşhut” der. Küresel kriz mali kesimi zaten hırpalamıştı. Son güvenilirlik kırıntılarını bu olay götürdü.
Diğeri İngiliz fizikçi Peter Higgs’in (ve başkalarının) 1964’te öngördüğü bir parçacığın sonunda gözlenmesidir. Çok etkileyicidir. Teorik düşüncenin müthiş gücüne nihai kanıttır. Hayranlık duymamak mümkün değildir.
Türkiye dünyadan olumlu ayrışmaya devam ediyor. Altı ay öncesinde felaket senaryoları yazanlar şimdi TL’ye methiyeler düzüyor. Neticede döviz sepeti 2 TL’nin altına yerleşti. İktisat politikasının manevra alanı genişledi.
Dış açık daralıyor
Mayıs ödemeler dengesi sonuçları Merkez Bankası tarafından yayınlandı. Piyasa cari işlemler açığını 6.2 milyar dolar öngörüyordu. 5.8 milyar dolar çıktı. Son dönemde sistematik kazandı. Piyasa hep karamsar kalıyor.
Geçen mayısta açık 7.8 milyar dolardı. Aylık 2 milyar dolar düzelme anlamına geliyor. Nitekim ilk beş ayda dış açık geçen yıla göre 10 milyar dolar düştü. 37 milyar dolardan 27 milyar dolara geriledi.
Yıllık veriler de aynı eğilimi yansıtıyor. Dış açık ekimde 78 milyar dolarla zirveyi görmüştü. Mayısta 67 milyar dolara indi. 2012’yi 60 milyar doların altında bitirmesi ihtimali belirdi. Hatırlatma: Piyasanın yıl sonu için son dış açık tahmini 63 milyar dolar.
Petrol fiyatlarının gevşemesi enerji ithalatına hemen yansımıyor. Örneğin doğal gaz fiyatları aylar sonra uyum sağlıyor. İlk beş ayda enerji açığı yüzde 18 arttı. Yıllık 51 milyar dolara tırmandı. Enerji-dışı açık ise yüzde 70 azaldı. Yıllık 16 milyar dolara indi.
Net hata noksan (NHN) kaleminde yeni bilgi var. Son iki ayda 2.4 milyar dolar çıkış oldu. Böylece ocak-mayıs dönemi fazlası 1.3 milyar dolara geriledi. Geçen yıl 6.3 milyar dolardı. Birikimli NHN yavaş da olsa azalmaya başladı.
İran’a altın ihracatı
İran’a altın ihracatı çok konuşuluyor. Mali ambargo sertleştikçe hükümetin altın stoklaması normaldir. Mali istikrarsızlık, yükselen enflasyon, düşen kur vs. vatandaştan gelen altın talebini de yükseltir. Normaldir.
İran’a altın ihracatı Türkiye’nin dış açığını etkilemez. Nedeni basittir. Türkiye’nin altında üretim fazlası yoktur. İhraç edilen altının mutlaka ithal edilmesi gerekir. İthalat ihracatı götürür; alınan ticari komisyon dış dengeye küçük bir katkı yapar.
Dış ticaret sayılarına baktım. 2011 sonbaharında altının yer aldığı altbaşlıkta ithalat aniden zıplıyor: Üç ayda 3.5 milyar dolar. Mayısta tekrar 1 milyar dolar oluyor. Öte yandan son üç ayda 4 milyar dolar ihracat yapılıyor.
Dolayısı ile net etkisi olmuyor. Ancak dış açığın seyri etkileniyor. 2011 sonu açığını şişiriyor. Sonra normale dönüyor. Biraz bizim hesapları zorlaştırıyor. Olay bundan ibarettir.
Mayıs ödemeler dengesi
Haberin Devamı