Yunanistan sakinledi derken dünyayı Macaristan’ın sorunları vurdu. New York borsası Cuma yüzde 3 düştü. Günlük kayıp 400 milyar dolar Macaristan milli gelirinin dört katıdır. Diğer borsaları saymıyorum.
Eskiden ABD’de sorun çıkınca Macaristan sallanırdı. Şimdi Macaristan ABD’yi sarsıyor. Ne günlere geldik! Mali piyasaların kırılganlığını bir süredir vurguluyorduk. “Rutubetten nem kapma” aşamasına geçildiğine işaret ediyor.
Bu arada euro/dolar paritesi de 1.20’nin altına indi. Euronun değer kaybının daha bir süre devam edeceği anlaşılıyor. Alt sınır nerede oluşur? 1.00 diyenlerin sayısında artış var. Bekleyelim, görelim.
Euronun değer kaybı TL’yi olumsuz etkiliyor. Mayıs reel kuru Merkez Bankası tarafından açıklandı. Eksi enflasyona rağmen TL’de TÜFE bazında yüzde 0.6 değer artışı var. ÜFE bazında ise ancak sabit kalabilmiş. Her iki bazda da rekora çok yakındır.
En sert düşüş
Mayıs enflasyon verileri bir kez daha şaşırttı. Ay ortasında yapılan Beklenti Anketi’nde yüzde 0.6 çıkmıştı. Ben yüzde 0.2 ile en iyimserler arasında yer alıyordum. Daha önce de başıma geldi. Halbuki karamsarmışım(!).
Kısaca özetleyelim. Mayıs’ta tüketici fiyatları yüzde 0.4, üretici fiyatları yüzde 1.1 geriledi. TÜFE 2003’den bu yana ilk kez Mayıs’ta eksi çıkıyor. ÜFE daha önce Mayıs’ta eksi görmüştü (2003: yüzde 1; 2009: yüzde 0.1) ama rekor bu yılın.
Tüketici fiyatları geçen Mayıs’ta yüzde 0.6 yükselmişti. Dolayısı ile yıllık enflasyon 1 puan düştü. Yüzde 9.1’e indi. Yılbaşından itibaren hesaplanan artış da Nisan’da yüzde 4.5’dan Mayıs’ta yüzde 4.2’ye geriledi.
Sürprizin gerisinde gıda fiyatları yatıyor. 2009 sonundan itibaren gıda kategorisinde yer alan ürünlerin fiyatlarında uzun dönem eğilimlerin üstünde artışlar olmuştu. Bir düzeltme geleceği kesindi. Zamanı bilinmiyordu.
Mayıs’ta gıda kalemi yüzde 4.7 geriledi. Tahmin edileceği gibi 2003’den bu yana uzan ara en sert düşüştür. Mevsimlik etkiyi temizledikten sonra da bu durum değişmiyor. Gıda ürünlerinde düzeltmenin nihayet Mayıs’ta başladığını anlıyoruz.
Eğilim aşağı yönlü
Yıl başından bu yana enflasyonun seyri çok tartışılıyor. Geri planda para politikasının sıkılması yani faiz artırımları yatıyor. Faiz artışını savunan kesim enflasyonda kalıcı yükseliş öngörüyor. Merkez Bankası ise geçici kabul ediyor.
Ben Merkez Bankası’na katılıyorum. Daha önce bu sütunda defalarca yazdım. Vergi, gıda ve enerji fiyatları vs. nisbi fiyat değişimlerine dikkat çektim. Talep kökenli enflasyondan söz edilemeyeceğini özellikle belirttim.
TÜFE’de ve beklentilerde gözlenen yükselişin fiyatlama davranışlarına yansımasını ölçmek için kira kalemini kullanıyorum. Mayıs’ta da yıllık kira artışı yüzde 4.4’e geriledi. Bilgi için: Bir yıl önce yüzde 9.5, bir ay önce yüzde 4.6 idi.
Enflasyonda aşağı yönlü eğilim giderek güçlenecektir. Küçük kıpırdanmalar olabilir ama ana eğilimi etkilemez. Türkiye ekonomisi için, mevcut koşullarda enflasyon kayda değer bir tehlike değildir. Velhasıl “yüksek faiz lobisinin” işi çok zordur.
Mayıs’da enflasyon
Haberin Devamı