Küresel ısınma ve nükleer enerji

Haberin Devamı

Küresel mali piyasaların iyimserliği uzun sürmedi. İki gündür dünya borsaları tekrar yönünü aşağı çevirdi. İMKB’ye de yansıdı. Ancak yurt dışından TL varlıklara ilgi güçlü seyrediyor. Sepet kur 1.88 TL’ye geriledi.

Şubat sonu itibariyle Merkezi Yönetim borç stoğu Hazine tarafından açıklandı. Toplam borç 483 milyar TL (304 milyar dolar). İlk iki ayda TL borcunda reel artış yok. Bütçe fazlası borç dinamiğini önemsiz kılıyor.

Merkez Bankası ayın ikinci Beklenti Anketi sonuçlarını yayınladı. Önümüzdeki iki yıl için enflasyon beklentisi yüzde 7’nin biraz altında istikrar kazandı. Hedefin üstündedir. Faizin yaza kadar bu düzeyde kalması ama sonbaharda 1 puan yükselmesi öngörülüyor.

Para Politikası Kurulu piyasaları şaşırttı. Faize dokunmadı ama karşılık oranlarını 2 ila 5 puan arasında artırdı.

Vadesiz ve bir aylık mevduat için yüzde 15’e çıkardı.

Piyasadan 19 milyar TL çekiyor. Anlaşılan beklediğini görmüş; bence gereksiz vakit kaybetti.

Çevre dostu (!) nükleer enerji

Bugün para politikasının ayrıntılarına girmeyi planlamıştım. Ama Milliyet’te Metin Münir’in nükleer enerji üzerine yazısını okuyunca vazgeçtim. Benzer bir yazıya ben niyetlenmiştim. Çok gecikmeden yazmaya karar verdim.

Münir 2006 yılına kadar nükleer enerji karşıtı kampta yer almış. O yıl James Lovelock’un “Gaia’nın İntikamı” adlı kitabını okumuş. Kamp değiştirmiş. Nükleer enerjiyi savunmaya başlamış.

İngiliz vatandaşı Lovelock’un kariyeri çok ilginç. Tıp okumuş; NASA’da çalışmış. çok önemli makine ve ölçü aletleri icat etmiş; küresel ısınmayı ilk saptayanlar arasında yer almış vs. vs. İnternette özgeçmişini okumanızı tavsiye ederim.

Araştırmalarında fosil yakıtlardan (kömür, doğal gaz ve petrol) salınan karbonla küresel ısınma arasındaki birebir ilişkiyi saptamış. İklim değişikliğinin kısa sürede insanlığın sonunu getireceğine karar vermiş.

Mantığı basittir. Küresel ısınma nasıl engellenir? Fosil yakıttan vazgeçerek. Yerine ne koyabiliriz? Rüzgâr, güneş ve hidrolik gibi yenilenebilir kaynaklar yetmez. Güvenilir tek kaynak nükleerdir. Böylece Lovelock çevreci nedenlerle nükleer enerjiyi savunuyor.

Hesap doğru mu?

Karbon salınımı tipik bir “dışsallık” sorunudur. Petrolün fiyatına salınan karbonun iklim etkisinin maliyeti dahil değildir. Lovelock bu maliyetin bugün zannettiğimizden çok daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Sonuç tartışmalıdır. Zaten iklim modelleri çok yenidir.

Otuz-kırk yıl sonrası ancak hipotezler ve varsayımlarla hesaplanabilir. Yanılgı ihtimali yüksektir. Halbuki nükleer enerjinin riskleri uzak bir gelecekte değil, bugündedir.

Üç yaklaşım mümkündür. Biri ikisine de karşı çıkmaktır.

Gerçekçi değildir. Diğeri ucuz petrolle büyük bir felaket riskini almaktır. Üçüncüsü Lovelock’un tavrıdır. Faturası bilinen nükleeri ehven-i şer seçmektir. Dikkatle düşünmenizi öneriyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR