Küresel enflasyon dinamikleri

Haberin Devamı

Küresel mali piyasalar bir türlü toparlanamıyor. Geçen hafta doların euro karşısında değer kazanması ve petrol fiyatlarının gerilemesi moralleri düzeltir gibi oldu. Ama iyimser hava fazla sürmedi.

Önce IMF eski Başekonomisti Kenneth Rogoff konuştu. Kredi krizinde daha dip noktaya gelinmediğini söyledi. Çok uzak olmayan bir gelecekte ABD’de bir büyük bankanın batmasını beklediği ifade etti.

Ardından Temmuz ayı ABD üretici fiyat artışı açıklandı. Piyasa beklentilerinin çok üstünde, yüzde 1.2 çıktı. Yıllık enflasyon yüzde 9.8’le son 27 yılın en yüksek düzeyine tırmandı. Ağustos’ta bu eğilim değişebilir mi? Doların euro karşında değer kazanması ve petrol fiyatındaki düşüş enflasyonu aşağı çeker mi? Şüphesiz bu gelişmelerin enflasyon üstünde olumlu etkisi olacaktır. Ancak devrede başka mekanizmalar da vardır.

Para politikası ve kur rejimi

Geçen yazımda anlattım. ABD Merkez Bankası (FED) mali çalkantı ve resesyon ihtimaline sert tepki verdi. Para politikasını hızla gevşetti. Bu politikasının diğer ülkelere etkileri ise kur rejimine göre değişti.

Dalgalanmaya bırakılmış paralar karşısında dolar aynı hızla değer kaybetti. Başı euro çekiyor. Dolayısı ile ABD’nin bu ülkelerden ithal ettiği malların dolar cinsinden fiyatları arttı. İyi bilinen bir sonuç: Devalüasyon içeride enflasyonu yükseltiyor.

Ancak, başta Çin ve cari işlemler fazlası veren petrol ihracatçıları, parasının değerini dolara karşı sabitleyen ülkelerde bu mekanizma çalışamıyor. Ne olacak? Bu ülkelerde fiilen para politikası gevşedi.

Halbuki bunlarda resesyon riski olmadığı gibi tersine yüksek büyüme ve enflasyonist baskılar vardı. Yani normal olarak onların enflasyonla mücadele için para politikasını sıkmaları gerekiyordu. Sabit kur rejimi bunu yapmalarını engelledi.

Neticede bu ülkelerde enflasyon iki haneli düzeylere tırmandı ya da yaklaştı. Başta Çin, bu ülkelerin ABD’ye yaptıkları ihracatın dolar cinsinden fiyatları içerideki enflasyona paralel olarak yükselmeye başladı.

Gevşek para enflasyon getirir

İlginç bir durumla karşı karşıya olduğumuz çok açıktır. FED’in gevşek para politikası, diğer ülkelerin kur rejimi ne olursa olsun, neticede dışarıdan gelen enflasyonist baskıları artırıcı etki yapıyor.

Dalgalı kur rejiminde enflasyonist etki doğrudan kur hareketi ile çalışıyor. Sabit kur rejiminde ise ihracatçı ülkede enflasyonun yükselmesi yolu ile yukarıda özetlenen dolayı mekanizma işliyor. Ama sonuç değişmiyor. ABD’de ithal malların fiyatları yükseliyor.

Kur rejiminin başka etkileri de var. Doların değer kaybı ihracatı artırarak yılın ilk yarısında ABD ekonomisinin resesyona girmesini engelledi. Ama bu kez resesyon ihtimali euro bölgesine taşındı. Bu önemli konuyu bir başka yazıda ele almak istiyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR