İMKB’nin davranışı herkesi şaşırtıyor. İç ya da dış, olumsuz haberlerden etkilenmeden yükseliyor. Doğrusu benim aklım bu işe ermiyor. Anlayanların da zorlandıklarını izliyorum. Ne diyebilirim!
Tüketici Güven Endeksi kasım sonuçları açıklandı. Endeks Haziran’dan zirveyi görmüştü. Sonra inişe geçti. Eylül’de kıpırdar gibi oldu ama arkası gelmedi. Kasım’da tekrar geriledi. Nisan düzeyinin altına geldi. Büyüme için kötü, enflasyon için iyi haberdir.
Eylül istihdam ve işsizlik verileri yayınlandı. Ağustos-Ekim dönemini kapsıyor. İşsizlik oranı yüzde 13.4’le geçen ayla aynı düzeyde çıktı. Mevsimlik etkiyi arındırınca tarımdışı işsizlik az da olsa artıyor. Eğilim değişmesi ya da yeni bilgi göremedim.
Para Politikası Kurulu bugün toplanıyor. 2010 para politikası raporundan sonra mali piyasalar faiz indirimini engellemek için tam saha pres yaptı. O açıdan kararı merakla bekliyorum. Merkez Bankası için kritik bir sınav günüdür.
Sayılar tabloda
Salı günü üçüncü çeyrek milli gelir verilerini kullanıp bu krizi geçmiş krizlerle karşılaştırmak istedim. Sabah mutlaka gazetede yazımı okurum. Hata arar, üsluba bakarım. Hemen fark ettim. Sayılar içinde kaybolmuşum.
Ege Cansen erkenden aradı. Fırsatı kaçırmaz. Krugman’dan başlayıp “işi bilen, kendine güvenen sayı vermez analiz yapar” diye anlattı. Doğru söze ne denir! Boynum bükük dinledim. Sayıları bir tabloya toplamaya karar verdim.
Üç krizi karşılaştırma ihtiyacını neden duyuyoruz? Çünkü ortada bir bilmece var. 1994 ve 2001’de büyük mali kriz yaşandı, bankalar battı, kur, faiz ve enflasyon patladı, vs. Halbuki bu kez bunlar olmadı ama küçülme rekor kırdı. Ne oldu?
İlk üç sütunda üç krizde harcama kalemlerinin büyümeye katkısı var. Son iki sütun ise bu krizle farkları gösteriyor. Milli gelirin dibe vurduğu çeyrekler seçildi. Son yıl bir önceki yılla karşılaştırılıyor.
Stok değişimi küçülmesi
Bu krizde milli gelir 2001’den 2 puan, 1994’den 1.3 puan daha fazla küçüldü. Nereden kaynaklanıyor? İç talep diğer iki krize kıyasla daha az düşüyor. Ayrıntıya bakalım. Sonuç tüketim ve yatırım için de, özel ve kamu talebi için de geçerli
Kamuya özellikle dikkat çekelim. 2001 ve 1994’te kamu talebi düşüyor, yani küçülmeyi derinleştiriyor. Bu kez tersi oluyor. Kamu talebi büyümeyi destekliyor. Fevkalade önemli bir olgudur.
Dış talebe gelince durum değişiyor. İthalatın büyümeye olumlu katkısı açısından üç kriz benzer düzeylerde. İhracat ise farklılaşıyor. 1994’de ekonomiyi ihracat kurtarıyor. 2001’de küçük bir pozitif katkı çıkıyor. Bu krizde ise ihracat çöküyor.
İç ve dış talep toplamına nihai talep diyoruz. 2001’le karşılaştırınca, nihai talebin de daha az düştüğü görülüyor. Yani sert küçülmeyi nihai talep de açıklamıyor. Buna karşılık 1994’le farkın dış taleple açıklandığı görülüyor.
2001’le karşılaştırmaya devam edelim. İç ve dış talep bu krizde daha az küçülme gerektiriyor. Ama ekonomi daha fazla küçülüyor.
Çünkü, rekor küçülme tümü ile stok değişiminden kaynaklanıyor.
Bilmece çözüldü mü? Hayır, sadece yerini bir başkası aldı. Bu ilginç konuya geri dönmek gerekiyor.
Kriz karşılaştırması
Haberin Devamı