Temmuz istihdam ve işsizlik verileri dün TÜİK tarafından açıklandı. Haziran-eylül dönemini kapsıyor. İşsizlik oranı yüzde 8,4 ile geçen yılın 0,7 puan altında çıktı. Ancak, mevsim etkisi arındırılınca geçen aya kıyasla 0,2 puan artışla yüzde 9,1’e yükseldi.
İşsizlik yükselişe geçer mi? Bence evet. Yaza kadar ekonomide yavaşlamaya rağmen hizmet kesiminde güçlü istihdam artışı vardı. Eninde sonunda duracaktı. O noktaya gelindiği anlaşılıyor. Ekonomi yönetimi için kötü haberdir.
Para Politikası Kurulu perşembe toplanıyor. Kurulun önünde zor bir gündem var. Reel veriler (dış açık, sanayi üretimi, istihdam) para politikasında gevşemeyi destekliyor. Ama son zamlar fiyat istikrarını bozuyor. Sonucu merakla bekliyoruz.
Özel para olur mu?
Küresel düzeyde mali piyasalarla reel ekonomi arasındaki bağın iyice koptuğunu epeydir vurguluyorum. Son dönemde daha da belirginlik kazandı. Mali piyasalar adeta başka bir gezegende yaşamaya başladı.
Medyada izliyoruz. Dünya konjonktürü hızla bozuluyor. IMF büyüme tahminlerini aşağı çekti. Euro krizinde kalıcı bir çözüme bir türlü ulaşılamıyor. ABD’de otomatik bütçe kesintileri yılbaşında devreye giriyor. Çin yavaşlıyor.
Ama reel ekonominin yaşadığı sorunlar mali varlık fiyatlarının rekordan rekora koşmasını engellemiyor. Çünkü zengin ülkelerde reel sorunlar arttıkça merkez bankaları daha da çok likidite yaratıyor. Yani sürekli dolar, euro, sterlin, yen vs. para basıyor.
Modern ekonominin zor konularından biridir. Devlet para basmayı tekeline alıyor. Böylece devreye siyaset giriyor. Halbuki parayı özel kurumlar basabilse siyasetçi karışamazdı. Acaba böyle bir para sistemi mümkün olabilir mi?
Paco Ahlgren’in 2007’de yayınladığı kitabına (Ölümsüz: çev. D. Günkut, Siren Yay. İstanbul 2008) daha önce iki kez değindim. Doların yerini bir özel paranın aldığı dünyayı anlatıyor.
Bu yönde görüşlere ABD sağında rastlıyoruz. Örneğin Kongre üyesi Ron Paul uzun süredir Fed’in kapatılmasını savunuyor. Küresel kriz sonrasında daha çok ilgi görmeye başladı.
“Bitcoin” geliyor mu?
The Economist sayesinde haberim oldu. Makalenin başlağı çok ilginç: Anonim Paracılar (Monetarists Anonymous). Hem ünlü hacker grubuna, hem Keynes-karşıtı iktisat okuluna referans veriyor.
Meraklılar ayrıntılarını Wikipedia’daki uzun yazıdan öğrenebilir. 2009’da kimliği meçhul ama Japon isimli biri tarafından başlatılmış. İngilizce adı “Bitcoin”. Acaba “Bitsikke” diyebilir miyiz?
Fevkalade önemli bir özelliği var. Basım ve kullanımında bir devlete, merkez bankasına ya da benzer kuruma ihtiyaç yok. İnternette ademi merkeziyetçi bir sistem içinde üretiliyor ve denetleniyor. Diğer paralara göre fiyatı arz-talebe göre belirleniyor.
Saçma sapan uçuk bir proje mi? Doğrusu bilemiyorum. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Gelişmiş ülke merkez bankaları ortalığa böyle para saçarken yeni neslin onların paralarına alternatifi internette üretmesi beni şaşırtmaz.
İnternette devletsiz para
Haberin Devamı