Haftayı Ege’nin ıssız koylarından birinde geçiriyorum. “Fişi çekmek” tabiri tam uyuyor. Gazete görmüyorum, radyo dinlemiyorum, televizyon seyretmiyorum. En önemlisi internete günde sadece birkaç dakika giriyorum. Bir bakıp çıkıyorum.
Ona rağmen yeni verilere kısaca göz atmadan edemiyorum. Fransızlar “profesyonel deformasyon” der. Üç gün geciksem ne olur? Koca bir hiç. Ama şeytan mutlaka dürtüyor. Merakımı yenemiyorum.
Yazımı Para Politikası Kurulu’nun aylık olağan toplantısından önce yazıyorum. Gecelik faizlerde yarım hatta üç çeyrek puan indirim öngörüyorum. Enflasyonla ilgili gelişmelerden bunu çıkartıyorum. Bakalım; sizler sonucu biliyorsunuz.
Tarihi bir rekor
Türkiye enflasyonun rekor kırmasına alışıktır. Son aylarda üst üste öyle oluyor. Ama geçmişle önemli bir fark var. Eski krizlerde “zirve” zorlanırdı. Bu kez tersi oldu. Sürekli “son şu kadar yılın en düşüğü” diyoruz.
Haziran’da tüketici fiyatları yüzde 0,1 (binde 1) arttı. Tüketici fiyatlarında yılın ilk yarı artışı yüzde 1,7’de kaldı. Bu gerçekten bir rekordur. 2003 bazlı serinin en düşük ilk yarı enflasyonudur.
Yıllık tüketici enflasyonu Mayı’sa kıyasla yarım puan artarak yüzde 5,7 çıktı. Çünkü geçen yıl Haziran’da artış yüzde -0,4 olmuştu. Buna baz etkisi deniyor. Yıllıktan çıkan ayın enflasyonu giren ayınkinden düşük olunca yıllık yükseliyor.
Türkiye’de döviz kurunun enflasyon üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğuna inanılır. “0,5 dolar+0,5 euro” döviz sepeti için TL’nin yıllık değer kaybı yüzde 18, yani enflasyonun üç katı çıkıyor. Kur-enflasyon ilişkisinde bir kopuş söz konusudur.
Bir neden, yaşanan resesyonun derinliğidir. Talep yetersizliği ve kapasite fazlası üreticilerin fiyat artırmasına izin vermiyor. Diğeri ham madde ve enerji fiyatlarındaki ciddi gerilemedir. Ana girdi maliyetlerinde düşüşler de enflasyonu aşağı çekiyor.
Düşüşe devam
İşin bu noktaya geleceği sonbaharda belirginlik kazanmıştı. Ekim’den itibaren uyarmaya başladık. Enflasyonun hızla düşeceğini söyledik. Yılbaşında 2009 için yıl sonu enflasyonunu yüzde 6’nın altında tahmin ettik. Daha da inebileceğine dikkat çektik.
Merkez Bankası kasım sonrasında gerçekleştirdiği faiz indirimleri ile enflasyondaki düşüşü kontrol altına aldığını düşünüyor. Türkiye açısından ilginç bir deneyimdir. İlk kez para politikası enflasyondaki düşüşü yavaşlatmayı amaçlıyor.
Örneğin yılbaşında yaptığı tahminde 2009 için alt sınırı yüzde 5,4 üst sınırı yüzde 8,6 ve orta noktayı yüzde 6,8 öngörmüştü. İki hafta sonra yılın üçüncü Enflasyon Raporu yayınlanıyor. Merkez Bankası’nın yeni tahminlerini merakla bekliyorum.
İlk yarıda enflasyon
Haberin Devamı