İlk yarıda dış ticaret

Haberin Devamı

TÜİK tarafından yayınlanan Haziran sayıları ile ilk yarı için dış ticaret verileri tamamlandı. Bundan sonra gelecek revizyonlar bu resmi değiştirmez. Dolayısı ile bir genel değerlendirme yapabiliriz.

Cari işlemler açığı ile ilgili tereddüt ve rahatsızlıkların giderek arttığını izliyoruz. Kısa süre içinde Merkez Bankası ilk yarı için ödemeler dengesi sonuçlarını da açıklayacak. Ancak cari dengeyi büyük ölçüde dış ticaret dengesi belirliyor.

Dış ticarette karşılaştırma yaparken çok dikkatli olmayı gerektiren bir dizi önemli ölçme sorunu olduğunu vurgulamak istiyorum. Doların diğer paralar karşısında değer kaybı ve artan enerji fiyatları analizi zorlaştırıyor.

Veriler

Haziran’da ihracat bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 31 artarak 11.8 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık ithalat yüzde 36 yükseldi ve 19.5 milyar dolar oldu. Dolayısı ile dış ticaret açığı da yüzde 46 artarak 7.7 milyar dolara yükseldi.

İlk yarı verileri ile devam edelim. İhracat yüzde 39 artışla 69 milyar dolara, ithalat yüzde 37 artışla 106 milyar dolara, dış ticaret açığı yüzde 36 artışla 37 milyar dolara ulaştı.

Yıllık verilere gelelim. İhracat yüzde 33 artışla 126 milyar dolara, ithalat yüzde 32 artışla 199 milyar dolara, dış ticaret açığı yüzde 30 artışla 72 milyar dolara tırmandı.

Mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde dış ticaret açığının yıl sonuna doğru 80 milyar doları görmesi ihtimali yüksek duruyor. 2007 sonunda 63 milyar dolar olduğunu hatırlatalım.

Doğal olarak, dış ticaret verilerinin yüksek artış oranları dolardaki değer kaybını da yansıtıyor. “0.5 dolar+0.5 euro” döviz sepetini kullanarak bu etkiyi kısmen telafi edebiliyoruz. Yıllık ihracat artışı yüzde 23.8’e ithalat artışı ise yüzde 22.9’a geriliyor.

Eğilimler

Uzun dönemli eğilimleri döviz sepetini ve HP filtresini kullanarak hesaplıyoruz. 2006 ortasından itibaren ihracat artışı ithalat artışının üzerine çıkmıştı. Bunu geleceğe yönelik olumlu bir gösterge olarak yorumlamıştık.

2008’in ilk yarısında da bu eğilim gevşeyerek de olsa devam etti. Ancak, aradaki farkın giderek azalmaya başladığını izliyoruz. Böyle giderse yakın gelecekte eğilimin tersine dönebileceğini düşünüyoruz.

Bir: Enerji ve hammadde fiyatlarındaki artış ithalatı olumsuz etkiliyor. İki: TL’nin değer kazanması ihracat aleyhine ithalat lehine fiyat makası yaratıyor. Üç: İç talepte bu iki olumsuz etkiyi telafi edecek bir duraklama görülmüyor.

Sonuç: Dış ticaretten gelen sinyalleri genelde olumsuz olarak değerlendiriyoruz.

DİĞER YENİ YAZILAR