Atasözü “sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” diyor. Geçmişteki kötü deneyimler hafızalarda derin izler bırakıyor. Koşullar değişse bile kimse inanmıyor. Türkiye’de bunun en tipik örneklerinden biri bütçe açığı ve kamu borcu konusundaki korkulardır.
20’inci yüzyılın son otuz yılına popülist maliye politikaları damgasını vurdu. Dönem boyunca enflasyon, kur, faiz ve kamu borcu sürekli yükseldi. TL dandikleştikçe vatandaş dövize döndü. Giderek ağırlaşan krizler yaşandı. Bunlar toplumda büyük kamu açığı ve yüksek kamu borcu inancının yer etmesine yol açtı.
Bütçe açığı ile kamu borcu arasındaki bire bir ilişkiyi tekrar hatırlatalım. Tanım gereği, nominal kamu borcundaki değişim nominal kamu dengesine eşittir. Yani borç artmışsa kamu dengesinde açık, borç azalmışsa fazla vardır. Dolayısı ile kamu borcu üzerinden kamu dengesini izleyebiliriz.
Net kamu borcu
Kamu borcu verilerini Hazine yayınlıyor. Birden fazla veri var. Merkezi yönetim brüt borç stoku her ay açıklanıyor. Üç ayda bir buna diğer kamu kurum ve kuruluşları da eklenerek toplam kamu borcu hesaplanıyor.
Kamu dengesini kamu net borç stoku yansıtır. Hem mutlak değeri hem de milli gelire oranı önemlidir. Birinci çeyrek (mart sonu) için veriler Hazine tarafından yayınlandı.
Net kamu borcu 2004 sonunda 274 milyar YTL ile zirve noktasına çıktı. O tarihten bu yana, yavaş da olsa geriliyor. 2007 sonunda 248 milyar YTL’ye inmişti. İlk çeyrekte 247 milyar YTL olmuş. Fark (1.5 milyar YTL) ilk çeyrekte kamu dengesindeki nominal fazladır.
İlk çeyrekte tüketici enflasyonu yüzde 3.1 oldu. Enflasyon düzeltmesini yapınca reel olarak net kamu borcunun üç ayda yüzde 3.6 gerilediğini hesaplıyoruz. Mart sonu fiyatları ile 9 milyar YTL’ye tekabül ediyor. Bu da ilk çeyrekte kamunun reel fazlasıdır. Cari fiyatlarla yıllık milli gelire oranı yüzde 1 ediyor.
Net kamu borcunun milli gelire oranı yukarıdaki hesabı doğruluyor. Oran 2004’te yüzde 49’dan 2007’de yüzde 29’a inmişti. İlk çeyrekte 1.2 puan daha azalarak yüzde 27.8’e düştüğünü görüyoruz.
Özet: 2008’in ilk çeyreğinde sıkı maliye politikası sürmüştür, nokta.
Kamunun dış borcu
Kamuoyunun algılamakta zorlandığı bir başka konuya ışık tutalım. Hazine’nin dış borcunun çok yüksek olduğu kanısı çok toplumda yaygındır. Sayılar farklı bir hikâye anlatıyor.
Mart sonunda kamunun net dış borcu sadece 9.6 milyar YTL ya da 7.5 milyar dolardır. Dış borcun milli gelire oranı yüzde 1.1 ediyor. Bunun çok düşük bir dış borç oranı olduğunu kabul etmek zorundayız.
Yanılgı brüt borç verilerinin yüksekliğinden kaynaklanıyor. Mart sonunda merkezi yönetimin brüt dış borcu 67.8 milyar dolar. Bundan 60.3 milyar dolar tutan döviz varlıklarını düşünce 7.5 milyar dolar net dış borç stokuna ulaşıyoruz.
İlk çeyrekte kamu borcu
Haberin Devamı