IMF Başkanı Strauss-Kahn’ın New York polisi tarafından taciz suçlaması ile gözaltına alınması piyasaları da karıştırdı. Euro dalgalandı. Kısa dönemde Yunanistan için şanssız bir gelişmedir. Ama uzun dönemde kişiler o kadar önemli değildir.
İçerisi haftaya nispeten sakin başladı. Son baktığımda dolarda pariteden kaynaklanan küçük bir artış vardı. Döviz sepeti yatay seyretti. İMKB Avrupa borsalarındaki düşüşten etkilenmedi.
İlk dört ayın bütçe gerçekleşmesi Maliye tarafından açıklandı. Nisanda bütçe 1 milyar TL fazla ile bir ilke daha imza attı. Ocak-Nisanda geçen yıl 16 milyar TL olan bütçe açığı 3 milyar TL’ye indi. Faiz dışı fazla 6 milyar TL’den 14 milyar TL’ye yükseldi.
Faiz dışı harcama yüzde 10 (reel yüzde 4) artıyor. Büyümenin bayağı altındadır. Daha önemlisi, faiz harcamaları yüzde 24 (reel yüzde 27) azalıyor. Seçime rağmen maliye politikasının sıkıldığını daha önce söylemiştim. Düşük faizi destekliyor.
İstihdamda büyük artış
Hanehalkı İşgücü Araştırması şubat sonuçları TÜİK tarafından yayınlandı. Ocak-Mart dönemini kapsıyor. Dolayısı ile ilk çeyrek verileri elimize geçti. Açıkçası beklediğimden daha iyi geldi.
İstihdam olanakları ve işsizlik piyasa ekonomisinin en hassas konusudur. Siyasi ve toplumsal açıdan fevkalade önemlidir. İktisat politikası tartışmalarının da daima merkezinde yer alır.
Türkiye’de tartışma büyüme-istihdam ilişkisine odaklanıyor. Veriler hiç istihdam yaratmadığı görüşünü doğrulamıyor. Ama istihdamın miktarı ve kalitesi sorun olmaya devam ediyor. İç taleple (dış açıkla) büyümenin “istihdam dostu” olmadığını savunanlar arasında ben de varım.
İlk çeyrek sonuçları da bu yönde geldi. Geçen yıla kıyasla 15+ yaş nüfusta ve iş gücünde 900 bin, istihdamda ise 1.5 milyon kişi artış var. Bu ise işsiz sayısını 600 bin kişi düşürüyor.
Dolayısı ile geçen yıl yüzde 14.4 olan işsizlik oranı da 3 puan birden gerileyerek yüzde 11,5’a iniyor. Mevsim ve takvim etkisi temizlenmiş işsizlik oranı ise yüzde 10.1’le kriz öncesi düzeyine geri dönüyor.
Yapısal dönüşüme yetmiyor
Gelelim ayrıntıda gizlenen şeytanlara. En yüksek istihdam artışı 500 bin kişi ile tarım kesiminde gerçekleşiyor. Bir yılda yaratılan 1.5 milyon toplam istihdamın üçte biridir. Bu eğilimi bir süredir vurguluyoruz. “Tarımsallaşma mucizesi (!)” diyoruz.
Mevsim ve takvim etkisini temizleyerek son aylara bakıyoruz. Resim değişmiyor. Tarım istihdamı şubatta bir önceki aya göre yüzde 2.2 ile en yüksek artışı gösteriyor. Buna karşılık sanayi istihdamı yüzde 0.1 ve hizmet kesimi istihdamı yüzde 0.8 yükseliyor.
Yukarıdaki görüşümü tekrarlamak istiyorum. Hızlı büyüme hiç tereddütsüz istihdam yaratıyor. Tersini söylemek abesle iştigaldir. Ancak Türkiye’nin iki yapısal sorunu var: Hızlı nüfus artışı ve yüksek tarım istihdamı. Rekor büyümeye rağmen mevcut konjonktürün bu dönüşümü gerçekleştiremediği çok açıktır.
İlk çeyrekte istihdam
Haberin Devamı