İktisat bile bazen işe yarıyor

Haberin Devamı

Küresel kriz makro iktisatçılara güveni ciddi şekilde sarstı. Fıkra gibi bir olay var. Kriz döneminde Kraliçe Elizabeth’in yolu bir şekilde ünlü iktisatçılarla kesişiyor. Dayanamıyor, “böylesine bir felaketi nasıl öngöremediniz!” diye sitem ediyor.

Para ve finansla ilgili konularda durumun bugün de çok farklı olduğu söylenemez. İktisat politikasında yaşanan sert kutuplaşmalar kanıttır. Bir iktisatçının ak dediğine diğeri kara diyebiliyor.

Vatandaşın kafası haklı olarak karışıyor. İktisadın (ve iktisatçıların) ne işe yaradığı konusunda soru işaretleri beliriyor. Nitekim Anglosaksonlar iktisat bilimi için kasvetli (loş ve keder veren) anlamına gelen “dismal” sözcüğünü sık kullanıyor.

Nereden çıktı bu konu diyeceksiniz. Bu hafta iktisat Nobel ödülünü iki ABD’li iktisat profesörü, Lloyd Shapley ve Alvin Roth’un aldığı açıklandı. Aşağıda anlatacağım; işe yarayan iktisat teorisi ile uğraşıyorlar.

Piyasa çalışmayınca

Nobel komitesi ödül nedenini şöyle özetliyor: “İstikrarlı kaynak dağılımları teorisi ve piyasa tasarımı pratiği”. Literatürde eşleşme teorisi diye adlandırılıyor. Size Çince geldiğine eminim. Kısaca açmak istiyorum.

Pek çok mal ve hizmetin üretiminde fiyat mekanizması etkin çalışıyor. Yani fiyat hareketleri kaynaklarla ihtiyaçlar arasında dinamik uyumu sağlıyor. Ancak, bazı durumlarda ahlaki ya da başka nedenlerle fiyat kullanılamıyor.

Shapley teoriyi geliştirirken evlilik örneğinden yola çıkıyor. Bir kadın-erkek eşleşmesidir. Soru şu: Nasıl bir mekanizma kimsenin değişiklik istemeyeceği bir eşleşmeyi sağlar? İstikrar sözcüğü bunu ifade ediyor.

Roth tıp fakültelerinde stajyer (entern) seçimine bakıyor. Hem okulun hem öğrencinin değiştirmek istemeyeceği bir dağılım amaçlıyor. Yöntemi fiilen ABD’de uygulanıyor. Ardından ortaöğretimde okul-öğrenci dağılımına ve böbrek naklinde donör-hasta dağılımına eğiliyor. Gene başarılı bir uygulamalara imza atıyor.

Bir hususu vurgulayalım. Shapley soyut bir matematik model kuruyor. İlk bakışta ne işe yarayacağı meçhul; kadın-erkek eşleşmesine iktisatçının müdahale ihtimali sıfır. Ama o model Roth’un uygulamalarını mümkün kılıyor. Teori çok önemlidir.

Biz de kullanabilsek

Haberin devamı da ilginç; eşleşme teorisinde çok sayıda genç Türk iktisatçı var. Örneğin Tayfun Sönmez ve Utku Ünver böbrek nakli konusunda Roth’la çalışıyor. Önemli iktisat dergilerinde Türk yazarlı makale patlaması yaşandığını da eklemek istiyorum.

Aklıma hemen Türkiye’nin üniversite tercih sistemi düzeni geldi. Mevcut hâli ile ciddi kaynak israfına yol açtığı çok iyi biliniyor. Küçümsenmeyecek öğrenci kitlesi sonuçtan mutsuz oluyor. Sınav kalsa bile daha iyi bir yerleştirme olabileceği çok açıktır. Tıpta uzmanlık, ortaöğretim okul tercihi vs. başka örnek verebilirim.

Ne demişler? Un var, şeker var, ama helva yapacak adam yok! Teori var; örnek uygulama var; işi bilen yerli uzman var. Geriye bunları bir araya getirip yeni bir mekanizma tasarlamak kalıyor.

Görüldüğü gibi, iktisat teorisi işe yarayabiliyor. Ama kullanmak koşulu ile...

DİĞER YENİ YAZILAR