“Güzel akıllar” İstanbul’da

Haberin Devamı

İstanbul’un yıldızı inanılmaz şekilde parlıyor. Bir süredir sunumlarımda vurguluyorum. New York’la Mumbai arasındaki en büyük dünya metropolüdür. Neden bu iki kent? İkisi de başkent değildir. Yani net vergi ödeyicisidir. Buna mim koyun.

Geçen hafta OECD’nin olağan Türkiye raporu yayınlandı. Göz atarken dikkatimi çekti. İstanbul’un cazibesini anlatan bir bölüm eklenmiş. Türkiye ve bölge ekonomisindeki önemine değiniyor.

İstanbul’un engellenemeyen yükselişi her kesimi etkiliyor. Son dönemde saygın akademik kuruluşların uluslararası kongrelerinin moda mekânı oldu. Biz de dünyaca ünlü akademisyenleri canlı dinleme fırsatını buluyoruz.

Son örneği Oyun Teorisi Derneğinin 4. Dünya Kongresi. Olimpiyatlara denk geldiği için, Oyunlar 2012 deniyor. Ev sahibi İstanbul Bilgi Üniversitesi; toplantılar Santralistanbul’da yapılıyor. Pazar sabahı başlıyor. Perşembe akşamı bitiyor.

Nobel seansı

“Ah, İstanbul İstanbul olalı, hiç görmedi böyle...” diye başlar Sezen Aksu şarkıya. Kongreye beş Nobel İktisat Ödülü sahibi katılıyordu. Robert Aumann (2005) son anda iptal etti. John Nash-Richardt Selten (1994) ve Erik Maskin-Roger Myerson (2007) geliyor.

Nash’i “Akıl Oyunları” filmi popüler kültüre soktu. Russell Crowe oynamıştı. Filmin ingilizce adı daha anlamlı idi: “Güzel bir Akıl” (A Beatiful Mind). Bilgi Üniversitesi başlığa taşımış: “İstanbul Güzel Akıllara Hoşgeldin Diyor” (www.bilgi.edu.tr).

Pazartesi öğleden sonra (15.15-16.45) “Nobel seansı” yapılıyor. Biri Nash, dört Nobel ödüllünün panelde tartışmasını doğrusu heyecanla bekliyorum. Mutlaka dinleyeceğim. Çok şey öğreneceğimden eminim.

Kongrede toplam 174 seansta dünyanın dört köşesinden 567 akademisyen 564 tebliğ sunuyor. Ekonomi politik, seçim sistemleri, toplumsal evrimin anlaşılması, ihale yöntemleri vs... Fevkalade ilginç konular irdeleniyor.

Oyun teorisi

Pazar günü “Higgs bosumu” üstünden teorinin gücüne değinmiştim. “Tanrı parçacığını” soyut matematikler keşfetti. Oyun teorisi bir başka örnektir. İlk bakışta gerçek dünyadan kopuk duruyor. Ama iyi şarap gibi, yıllar geçtikçe insanoğlunun bilgi dağarcığına yaptığı katkı daha belirgin hale geliyor.

Tebliğ verenler arasında 50’ye yakın Türk akademisyen var. Üşenmedim listeden kontrol ettim. Dünya üniversitelerine yayılmışlar. Aralarında oyun teorisinin alt dallarında öncü araştırmacılar da var. Konu ve katılan listelerine bakmakta yarar var.

Türkiye’nin teknoloji üretemediği çok söylenir. Karamsarlık yaygındır. Bırakın özgün bilgiyi, mevcutları taklit etmekte bile zorlandığına inanılır. Kongre programı matematik iktisat ve oyun teorisi için bu görüşün geçersizliğini kanıtlıyor.

Oyunlar 2012’nin İstanbul’da gerçekleşmesini mümkün kılan herkesi kutluyorum. Bravo! İstanbul’a yakışıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR