Enflasyonu incelemeye devam ediyoruz. Son günlerde kamuoyu haklı olarak gıda ürünlerindeki fiyat artışlarına odaklandı. Nedeni biliniyor. Gıda fiyatlarının hem görünülürlüğü hem de vatandaşın bütçesindeki payı çok yüksek.
Olayın küresel boyutu da var. Son dönemde tarımsal ürünlere talep üretimden daha hızlı arttı. Taleple ilgili iki unsur öne çıkıyor. Bir: Gelişen ülkelerde refah düzeyi ile birlikte gıda talebi artıyor. İki: Petrol fiyatlarındaki tırmanış tarımsal yakıtları cazip kılıyor. Arzda ise pek çok bölgede mahsul kötü oldu. Bir kesim bunu küresel ısınmaya bağlıyor. Hava koşullarındaki değişimin tarımsal üretimde kalıcı olumsuz etki yaptığını söylüyor. Diğerleri arzdaki sorunların geçici olduğunu iddia ediyor. Kötü hava koşulları son bir yılda Türkiye’yi de vurdu. Tarımsal üretimde yakın tarihin en büyük düşüşlerinden biri yaşandı. Özellikle yaş sebze ve meyve gibi yerli üretime bağımlı ürünlerin fiyatları bu durumdan çok olumsuz etkilendi.
Uzun döneme bakıyoruz
Kısa dönemde nisbi fiyat hareketleri enflasyonun ölçülmesini çok zorlaştırır. Başı tarım ürünleri çeker. Çünkü üretim miktarı doğal nedenlerle çok dalgalanır. Talebin esnekliği ise yok denecek kadar azdır. Sonuçta fiyat hareketleri sert olur. Bu nedenle gıda ürünleri para politikası kararlarında kullanılan enflasyon ölçülerine dahil edilmez. Yükselen fiyatların tekrar düşeceği, düşen fiyatların tekrar yükseleceği kabul edilir. Genelde öyle olur.
Öte yandan nisbi fiyatların uzun dönemli eğilimleri vardır. Fiyat yükselişinin ya da düşüşünün kalıcı olması halinde tüm diğer fiyatlara yansıyarak enflasyonu etkiler. O noktada para otoritesi devreye girmek zorunda kalacaktır. Uzun dönemli nisbi fiyat hareketlerini nasıl ölçebiliriz? En basit yöntem tüketici endeksi ile onun en önemli alt kalemi olan gıda fiyatları endeksini karşılaştırmaktır. Böylece uzun dönemli bir perspektif elde ederiz. Yöntem olarak gıda endeksini TÜFE’ye bölme yolunu seçtim. 1994 bazlı endeksi de dahil ederek Mart 1994’ten başlattım. Üç aylık ortalamaları kullandım (noktalı çizgi). Trend ekledim (düz kalın çizgi). Elde ettiğim grafik aşağıdadır.
Eğilim değişiyor mu?
Grafikte gıda ürünlerinde nisbi fiyat dalgalanmalarının ne kadar sık ve sert olduğu açıkça görülüyor. Üç aylık ortalama olmasına rağmen ciddi iniş çıkışlar yaşanıyor. O nedenle Hodrick-Prescott filtresi hesaplanan trendi de ekledim. 1994-97 arasında gıda fiyatları TÜFE’den daha hızlı artmış. Nisan 1998’de fark yüzde 10’la zirveye vuruyor. 1999’un ilk yarısında iki endeks eşitleniyor. Mayıs 1999’dan itibaren gıda fiyatlarında hızlı düşüş başlıyor.
Eylül 2001’de TÜFE’nin yüzde 20 altında dip yapıyor. Nedeni dövizin fırlaması sonucu diğer fiyatların hızla yükselmesidir. Nitekim ertesi yıl gıdanın nisbi fiyatı yükseliyor. Sonra Mayıs 2007’ye kadar TÜFE’nin ortalama yüzde 15 altında dalgalanıyor. Geçen yaz tekrar yukarı dalga başlıyor. Mart 2008’de hala TÜFE’den yüzde 9.7 daha düşük ama bir yıl öncesine kıyasla yüzde 2.7 daha yüksek. Soru açıktır: Yükseliş sürecek mi? Yoksa geri mi dönecek? Birkaç ay sonra cevabı öğreneceğiz.
Özetleyelim. Bir: Uzun dönemde gıda ürünlerinin nisbi fiyatları düşmüştür. İki: Son yılda yükselmiştir. Üç: Artış normal dalgalanma sınırları içinde durmaktadır. Dört: Bundan sonrası belirsizdir.
Gıda fiyatları ve enflasyon
Haberin Devamı