Euro’nun gücü

Haberin Devamı

Para Politikası Kurulu PPK bugün toplanıyor. Hafta başına kadar mali piyasalar politika faizinde indirim ve mevduat karşılıklarında artış bekliyordu. Ama Başkan Yılmaz’ın son konuşmaları havayı değiştirdi. “Yüksek faiz lobisini”ni umutlandırdı.

Doğrusu benim de kafam karıştı. Merkez Bankası’nın yeni para politikası yaklaşımını desteklediğim biliniyor. Faizin ve faiz-dışı araçların beraberce kullanılmasının intizamlı bir düzeltmeye giden yolu açabileceğini daha önce yazdım.

Bir aylık uygulama sonuçlarını da başarılı buluyorum. Döviz kuru arzulanan yönde hareket etti. Üstelik TL’nin değer kaybı (sepet bazında) yüzde 5 civarında kaldı. Yani döviz piyasasında sükûnet bozulmadı.

Velhasıl PPK’nın bugün alacağı kararlar kritiktir. Para politikasının (ve konjonktürün) nasıl seyredeceğinin ipuçlarını taşıyacaktır. Ben de piyasalar gibi nefesimi tuttum, bekliyorum.

Euro şaşırtıyor

Son günlerin ilginç gelişmesi euro’nun dolar karşısında tekrar değer kazanmaya başlamasıdır. Dün parite 1.35’e yükseldi. Çok uzak değil, geçen hafta 1.29’a inmişti. Haftalık değer artışı yüzde 5’e yakındır.

“Ne var bunda, parite hep böyle dalgalanıyor!” diyebilirsiniz. Doğrudur. Kurlarda aşırı oynaklık küresel döviz piyasalarının adeta tanımlayıcı özelliklerinden biri oldu. Küresel sorunlar çözülmeden oynaklığın azalması için bir neden de görülmüyor.

Gene de, euro’nun durumunda bir gariplik olduğu hissediliyor. Yunanistan ve İrlanda’ya Portekiz’in eklenmesi ile bölge içindeki sorunlu ülke sayısı üçledi. Medyada her gün euro’nun neden dağılacağını anlatan yazılar çıkıyor. Sonra euro değer kazanıyor!

Beni şaşırtmadığını söylemeliyim. Küresel kriz sonrasında oluşan euro-karamsar görüşlere bir türlü ısınamadım. Felaket senaryolarını abartılı buldum. İkna olmadım ve eleştirdim. Çünkü sorunun bölge-içi dengesizlikten kaynaklandığı çok belirgindi.

Dış dengeden al haberi

Somuta tercüme etmek kolaydır. Esas dengesizliğe, yani dış açığa bakarız. Euro Bölgesi’nin kayda değer bir dış açığı yoktur. Son sayılara göre yıllık dış açık Euro Bölgesi’nde 68 milyar dolar; ABD’de 460 milyar dolardır (Türkiye’de 45 milyar dolar).

Geçenlerde bir ülkenin siyasi gücü ile dış dengesi arasındaki ilişkiye değindim (9/1/20111). Dış açık küresel mali merkezlere bağımlılık getirir, siyasi gücü törpüler dedim. Mesajımı “dış fazlan kadar konuş” altbaşlığı ile pekiştirdim.

Bir ülkenin ekonomik gücünü ve parasının değerini aynı süreç etkiler. Başka ne sorunu olursa olsun, dış dünya ile ilişkisi dengeli bir ekonominin temelleri sağlamdır. Euro’nun gücü buradadır. Analizi Türkiye’ye uygulamayı size bırakıyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR