Euro dağılıyor mu?

Haberin Devamı

Siyaset çok çabuk bağımlılık yaratıyor. Uzun süredir siyasete hiç bulaşmadan ekonomi yazıyordum. Ama CHP’deki gelişmeler karşısında dayanamadım. İki siyaset yazısından sonra şimdi de bırakmakta zorlanıyorum.

Bir gözüm yazımda, diğer gözümle canlı yayında CHP Kurultayı’nı izliyorum. Aklıma eski günler geliyor. 12 Eylül sonrası on yılda acaba kaç SHP-CHP kurultayına katıldım? En az beş kurultay sayıyorum. Daha yüksek olabilir.

Nereden nereye! Diyelim ki bir ay önce falcınız (!) Deniz Baykal’ın on günde siyasetten tasfiye olacağını iddia etti. Asla inanmaz, saçma diye güler geçerdiniz. Atalarımız güzel söylemiş: “Ne oldum deme, ne olacağım de!”

CHP’de bir dönemin bittiği kesindir. Kılıçdaroğlu yönetimi CHP’yi dönüştürebilir mi? Cevap için çok erken çünkü yeterli veri yok. Kadro, parti anlayışı, siyasi temalar, somut politika önerileri, vs. bilinmiyor. Zorluklarını daha önce yazdım. Göreceğiz.

Euro rivayetleri

Türkiye’de insanların durumlarından şikayet etmelerini rakıya bağlayan eski hikayeyi duymuşsunuzdur. İki Alman Türkiye’ye gelir. Akşam rakı masası kurulur. Küçük şişe bitince Hans konuyu açar: “Yahu ne olacak Almanya’nın bu hali?”

Eskiden çok komik gelirdi. Şimdi “Almanya” yerine “euro” deyin. Hiç de komik durmadığını göreceksiniz. Almanların bu soruyu şu sıralarda kendilerine her gün sordukları açıktır. Üstelik rakısız...

Euro bölgesinde yaşanan sorunlar iki önemli tedirginlik yarattı. Biri Yunanistan’ın borç geri ödeme gücüdür. Bir kesim moratarium’u kaçınılmaz görüyor. Destek paketi ancak günü kurtarır ama sorunu çözmez, borç silme kaçınılmazdır deniyor.

Bu ise diğer tartışmayı canlandırıyor. Yunanistan (Portekiz, İspanya, vs.) borçlarını ödemezse euro ne olur? Bu çapta bir mali fırtınaya dayanabilir mi? Bir kesim euro bölgesinin dağılacağını, yeniden ülke paralarına geri dönüleceğini öneriyor.

İki senaryoyu da abartılı buluyorum. Euro bölgesinin ciddi sorunları olduğu doğrudur. Ama çözümsüzlük noktasına daha çok yol vardır. Unutmayın ki kriz dönemleri tarihi hızlandırır. Sürpriz gelişmeleri tetikler. Öngörüleri fena halde yanıltır.

Thatcher’in Avrupa karşıtı bakanı Ridley kuruluşunda euroyu “Almanların Avrupa’ya el koymak için tasarladıkları bir üçkağıt” şeklinde tanımlamıştı. Ne oldu? Müsrif Yunanlıların faturası şimdi Almanya’ya çıkıyor.

Türkiye’yi etkiler

Euro bölgesinin sorunları Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Mal, hizmet ve sermaye akımları açısından ekonominin euro bölgesine bağımlılığı yüksektir. Euro bölgesinin yavaşlaması ihracat ve turizmi vurur.

Konjonktürün bu aşamasında büyüme için kritik değişken dış taleptir. Euronun değer kaybı sorunu ağırlaştırıyor. Geçmişte aşırı değerli TL’nin ihracatçı kesimlere maliyeti parite tarafından kısmen gizliyordu. Bu süreç şimdi tersine dönüyor.

Son olarak bir başka hususa dikkat çekelim. Komşu yanıyor, euro sallanıyor, piyasalar düşüyor, IMF programı yok, vs. ama Türkiye’de mali çalkantı oluşmuyor. Fevkalade önemli bir olgudur. Ekonomik istikrar yolunda önemli bir eşiğin daha aşıldığına kanıttır.

DİĞER YENİ YAZILAR