Enflasyon ve para arzı

Merkez Bankası kendi enflasyon tahminlerini açıklamaya başladı. Nisan 2006’da on iki ay sonrası için yıllık TÜFE’yi yüzde 5.1 tahmin etti. Ama Mart 2007 gerçekleşmesi 5.8 puan saptı, yüzde 10.9 oldu.

Haberin Devamı

2006’da devreye giren enflasyon hedeflemesi rejimi “şeffaflık” ve “hesap verilebilirlik” ilkelerini getirdi. Merkez Bankası kendi enflasyon tahminlerini açıklamaya başladı. Nisan 2006’da on iki ay sonrası için yıllık TÜFE’yi yüzde 5.1 tahmin etti. Ama Mart 2007 gerçekleşmesi 5.8 puan saptı, yüzde 10.9 oldu.
Önce resmi söyleme uyarak “arz şoklarının” etkisine baktık. Sapmanın nedeni YTL’deki değer kaybı ve gıda fiyatlarındaki artış olabilir mi? Ayrıntılara girdik. Ama ikisinde de olağandışı hareketler bulamadık.
Bunun üzerine resmi söylemde ihmal edilen “talep şoklarına” döndük. İç talebin ve milli gelirin artış hızlarını karşılaştırarak talep baskısını ölçtük. 2005’in ikinci yarısından itibaren iç talebin patladığını, yani büyük bir iç talep balonu oluştuğunu saptadık.
Böylece birbiri ile bağlantılı iki soru gündeme geldi. İç talep balonu neden oluştu? Merkez Bankası neden görmedi?

İç talep ve para arzı


İnternet sayfasının en üstünde “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir” yazıyor. Merkez Bankası’nın hem hükümetten bağımsız hem de fiyat istikrarından sorumlu olduğunun altını çiziyoruz.
Bağımsız ve fiyat istikrarından sorumlu merkez bankacılığı çok iyi tanımlanmış bir kavramsal çerçeveye dayanmaktadır. Özetle; para arzı, iç talep ve enflasyon arasındaki yakın ilişki iktisadın en eski teorisidir.
Daha basit söyleyelim. İç talepte ani ve büyük artışlar olabilmesi için ekonomideki likiditede benzer bir bollaşma gereklidir. Tersinden bakarsak, nakit sıkıntısı iç talebi daima kısıtlayıcı bir etki yapar.
Bunlar iktisadın altın kurallarıdır. Nominal harcamalar ve para arzı mutlaka beraber artar. Nedensellik para arzından talebe doğrudur. Bol likidite kredileri, bol kredi tüketim ve yatırım harcamalarını kamçılar. Likidite ise tümü ile Merkez Bankası’nın denetimindedir.


Para arzı patlıyor

“Para arzı” ölçülmesi karmaşık ve tartışmalı bir büyüklüktür. Teorik ayrıntılara girmek istemiyorum. “Emisyon” piyasadaki banknot miktarını gösteren dar tanımdır. “Rezerv para” bankaların Merkez Bankası’ndaki mevduatlarını kapsar. “Merkez Bankası Parası” tüm YTL yükümlülüklerini gösterir.
Sonuncusunu (Merkez Bankası Parası) tercih ettim. TÜFE ile enflasyondan arındırdım (reel). Ocak 2003 tarihindeki değeri 100 alan bir endeks oluşturdum. 2005 başından günümüze seyri grafiktedir. Dikkat: reel para arzı endeksidir; para arzındaki değişim değildir.
2003 başından 2005 ortasına kadar reel para arzı dalgalanıyor ama ortalaması sabit kalıyor. Endeksin Haziran 2005 değeri de 100. Fakat hemen ardından hızla tırmanmaya başlayor. Nisan 2006’da endeks değeri 168’e çıkıyor. 9 ayda reel para arzı yüzde 68 artıyor.
Lafı dolaştırmayalım. 2005 ortasında iç talepte beliren balon reel para arzındaki ani artışla bire bir örtüşmektedir. “Saadet zinciri” para arzındaki hızlı büyüme sayesinde kurulmuştur. Yani 2006’da enflasyondaki yükselişin nedeni olarak karşımıza para politikası çıkmaktadır.

DİĞER YENİ YAZILAR