Mart enflasyonu TÜİK tarafından açıklandı. Böylece 2011’in ilk çeyrek verisi kesinleşti. Zaten ilk yayınlanan makroekonomik gösterge enflasyondur. İkincisi aylık gecikme ile çıkan dış ticarettir.
Geçen yazıda İTO’nun Ücretliler Geçinme Endeksinin düşük çıktığını yazmıştım. Piyasa tüketici fiyatlarında yüzde 0,8 civarında artış bekliyordu. Ben yüzde 0,5’le iyimser kanatta kalmıştım.
Martta tüketici fiyatlarında TÜFE artış yüzde 0,4 oldu. Geçen yıl yüzde 0,6 idi. Böylece yıllık TÜFE son kırk küsur yılda ilk kez yüzde 4’ün bir gıdım altına geriledi. Yüzde 3,99 çıktı. Tarihi rekor diyebiliriz. Ama ölçme hatası sınırında olduğunu unutmayalım. Üretici fiyatları ÜFE enflasyon hedeflemesinde sadece bir öncü göstergedir. O nedenle fazla üstünde durmuyoruz. Martta ÜFE artışı da yüzde 1,2 ile beklentinin altında geldi. Yıllık yüzde 10’a indi.
Ayrıntılar önemli
Geri planda 2010’da gıda fiyatlarında yaşanan yüksek artışların tersine dönmesi yatıyor. Geçen yıl bu konuyu çok işledik. Gıdada iç ve dış arz koşullarından kaynaklanan nispi fiyat artışını gösterdik. Eninde sonunda bir düzeltmenin geleceğini vurguladık.
Bu durum özellikle sonbaharda iyice belirginlik kazandı. Yıllık gıda enflasyonu ekimde yüzde 18’e kadar tırmandı. Sonra aynı hızla düşüşe geçti. Nitekim martta gıda fiyatları yüzde 0,4 geriledi. Yıllık gıda enflasyonu yüzde 3,3’e indi.
Gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklık “çekirdek enflasyonu” yakından izlemeye gerektiriyor. TÜİK’in hesapladığı Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri arasından ÖKTG-I Merkez Bankası tarafından da para politikasında kullanılıyor.
Martta ÖKTG-I yüzde 0,6 ile TÜFE’nin üstünde arttı. Buna karşılık yıllık artış yüzde 3,8 ile TÜFE’nin altında kaldı. Ancak, mevsim etkisini temizleyip yıllandırınca yüzde 6,5’a yükseliyor. Çekirdek enflasyonda yükseliş eğilimi işaretidir.
Talep baskısını ölçmek için kira kalemini kullanıyorum. Cüzi bir kıpırdanma var. Martta geçen yılın on binde 8 (yüzde 0,08) üzerinde, yüzde 0,36 çıktı. Yıllık kira enflasyonu yüzde 4,1 oldu. İlginç şekilde TÜFE ve kira artışı eşitlendi.
Talep canlı ama...
Türkiye’de yaygın inançlardan biri ekonomik büyüme ile tüketici enflasyonu arasında neredeyse bire bir ilişki olduğudur. Meslektaşlar arasında bile ekonomi canlanınca enflasyonun da yükseleceğini düşünen çoktur.
Uzun dönemde gerçek payı olabilir. Kısa dönemde ise söz konusu ilişki yok denecek kadar azdır. Tersine, hızlanan büyümeye rağmen enflasyon düşebilir. Çok iyi bir örneği 2003 sonrası Türkiye’dir.
2010’dan bugüne büyüme ve enflasyon karşılaştırması için aşağıdaki grafiği hazırladım. Sütunlar çeyrek büyüme hızını, çizgi TÜFE artışını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte büyüme yavaşlıyor, enflasyon artıyor. Son çeyrekte büyüme sıçrıyor, enflasyon düşüyor. 2011 ilk çeyrek büyümesi haziran sonunda açıklanıyor. Diğer göstergeler çift haneye yakın büyümeye işaret ediyor. Hâlbuki yılın ilk üç ayında enflasyon tarihi rekor düzeylere geriledi. Görüldüğü gibi yaşam ezbere uymuyor. Hatırlatmak istedim.
Enflasyon ve büyüme
Haberin Devamı