Ekonomide istikrar üstüne

Haberin Devamı

Türkiye ekonomisinin son elli yılında büyük dönüşümlerin yaşandığı çok açıktır. Örneğin 1980 sonrasında dışa açılma, 1996’da AB ile Gümrük Birliği, turizm, otomotiv, gayrimenkul sektöründeki atılımlar derhal akla gelenlerdir.
Bugüne daha yaklaşınca, 2001 krizi sonrasında büyümenin hızlanması, mali disiplinin kararlı şekilde sürdürülmesi, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının patlaması kesinlikle başarı işaretleridir.

Buna karşılık yakın tarihin herhangi bir dönemi için Türkiye ekonomisine “istikrarlı” demek mümkün değildir. Tersine, tekil göstergelerin en parlak çıktığı günlerde bile resmin tümüne istikrarsızlık hakimdir. İstikrar istisnadır, kısmidir ve geçicidir. Nitekim ekonomi söylemi de sözcüğe yabancıdır.

Teoride istikrar

İktisat öğrencilerinin iyi bildiği bir örnekle başlayalım. Yarım küre şeklinde sabit bir kabın içine bir bilye atalım. Nereden ve nasıl attığımıza bağlı olarak bilye bir süre dolanır. Eninde sonunda kabın en alt noktasında duraklar.
Aynı deneyi tekrarlayalım. Kap sabit kaldığı sürece bilyenin hareketi hep aynı noktada sonuçlanır. Sonra kabı biraz sallayalım ama aynı yerde sabitleyelim. Harekete geçen bilye yine aynı noktayı bulur.
Şimdi kabı kıvrık kısmı yukarı gelecek şekilde ters çevirelim. Elimizde bir kubbe vardır. Bilyeyi her bıraktığımızda kabın dışında başka bir yere düşer. Diyelim ki zar zor bilyeyi kubbenin tepesine oturttuk. Kubbe sallanınca bilye yine düşer.
Tahmin ettiniz. Bilye-kap ikilisi istikrarlıdır. Çünkü benzer koşullar benzer sonuçlar verir ve koşullardaki küçük değişimler büyük hareketler yaratmaz. Bilye-kubbe ikilisi ise istikrarsızdır. Neyin ne zaman nereye gideceği belli olmaz.

Pratikte istikrar

Ekonomik istikrar kavramı akla öncelikle enflasyon olgusunu getirir. Fiyatlar genel düzeyinin sabit kalmasına ya da çok az oynamasına “fiyat istikrarı” denir. Sağlıklı bir ekonominin olmazsa olmaz ön koşulu olarak kabul edilir.
www.tcmb.gov.tr sitesi, “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir” diyor. Başkan Yılmaz fiyat istikrarı kavramını açıyor: “Ekonomik birimlerin yatırım, tüketim ve tasarrufa yönelik kararlarında dikkate almaya gerek duymadıkları ölçüde düşük bir enflasyon oranıdır”.
Düşük enflasyon istikrarlı bir ekonomi için tek ya da yeterli koşul mudur? Hayır; gerekli koşuldur ama yeterli koşul değildir. Mutlaka diğer ekonomik göstergelerin sürdürülebilir olup olmadığına bakmak gerekir.
“Kalıcı istikrar” kavramını kullanabiliriz. Enflasyon ekonomide sürdürülmesi zor dengesizlikler yaratma pahasına düşürülmüşse fiyat istikrarı kalıcı olamaz. Dolayısıyla düşük enflasyona rağmen ekonomik istikrar yoktur.
Bugün analizin çerçevesini çizdik. Önümüzdeki yazılarda Türkiye’ye uygulayacağız.

DİĞER YENİ YAZILAR