Devlet Bakanı Babacan yeni bir gelenek başlattı. Düzenli aralıklarla köşe yazarı profesyonel iktisatçılarla buluşuyor. İstanbul’un hoş bir mekânında yemek yeniyor. Ekonominin sorunları tartışılıyor. Sonuncusu Cumartesi gecesinin geç saatlerine kadar sürdü. Sonunda yorgunluktan pes ettik. Ekonomi yönetimi toplantıda Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Erdem Başçı tarafından zirve düzeyinde temsil edildi. Bizim cenahta da güçlü bir katılım vardı. Başka işleri olduğu için gelemeyen birkaç meslektaş dışında herkes geldi.
Arşivime baktım. Bakan Babacan’ın Haziran 2003’te yaptığı ilk toplantıyı kısaca köşeme taşımışım. Diğerlerini sessiz geçmişim. Ancak bu kez meslektaşlar toplantıdan çok söz etti. Ben de modaya uyma kararını aldım.
İki sunum
Önce Hazine Müsteşarı uzun bir sunum yaptı. Yanılmıyorsam 45 dakika sürdü. 2003’ten günümüze makroekonomik gelişmeleri tablo ve grafiklerle özetledi. Gelir dağılımı ve borçla ilgili yeni verileri tanıttı.
Bu tür sunumların çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Yakın geçmişle ve bugünle ilgili bütün temel veriler bir arada olunca resmin tümü kolay görülüyor. Gözden kaçan ayrıntılar ortaya çıkıyor. www.hazine.gov.tr adresine konmuş; okuyucularıma indirmelerini tavsiye ederim.
Merkez Bankası Başkanı, bekleneceği gibi, enflasyon ve para politikası hakkında konuştu. 2000’den bu yana enflasyonla mücadelede katedilen büyük mesafeyi vurguladı. Para politikasının genel duruşunu açıkladı.
Benim de aralarında yer aldığım bir grup iktisatçının kriz sonrasında uygulanan para politikalarını eleştirdiği biliniyor. Doğal olarak, ilk yılların etkileyici başarılarından sonra 2005’ten itibaren enflasyonun tekrar yükselmesi konuyu daha da ilginç kılıyor.
Maalesef hevesimiz kursağımızda kaldı. Başkan ve Yardımcısı gece uçağı ile Ankara’ya dönmek için erken ayrıldılar. Tartışmaların heyecanlı olması beklenen bölümü sönük geçti. Şimdi baktım; Başkan’ın sunumuna internetten ulaşılamıyor.
İzlenimler
Kısa-orta-uzun velhasıl tüm vadelerde Türkiye’nin esas siyasi-ekonomik-toplumsal çapası AB üyeliğidir. Bakan Babacan’ın bu konuda net, kararlı ve bilinçli tavrı beni sevindirdi. Bekliyordum ama iman tazeledim.
Ekonomide yaşanan toparlanma ve nisbi istikrarın gerisinde sıkı maliye politikası yatıyor. Üstelik özverisi yüksek bu politikanın yakın gelecekte sürdürülmesi zorunlu duruyor. Bakan Babacan bu konuda kararlı bir tavır sergiledi. Çok olumludur.
Ya para politikası? Rekor gecelik faizlerin tavizsiz devam edeceği tereddütsüz şekilde söylendi. Onu anladım. Sevindim mi? Eskiler “rivayet muhtelif” der. Burada zaten yerimiz kalmadı. Nasıl olsa para politikası sorunlarını konuşmaya çok vaktimiz oluyor.
Ekonomi yönetimi ile toplantı
Devlet Bakanı Babacan yeni bir gelenek başlattı. Düzenli aralıklarla köşe yazarı profesyonel iktisatçılarla buluşuyor
Haberin Devamı