Dünya İktisat Kongresi

Haberin Devamı

Çarşamba gecesinin heyecanı herkes gibi beni de sardı. Şaka değil, Almanya ile yarı final oynuyoruz. Finale doksan dakika kalıyor. Hayalimi Türkiye-Rusya finalinden şampiyonluğa erişmemiz süslüyor.

Böyle günlerde ekonomik konular insana ruhsuz hatta sevimsiz geliyor. Elim yazmaya gitmiyor. Yok dış açık, yok enflasyon, yok faiz, ne alakası var! Mühim olan futbol ve skor. Diğerlerine çok zamanımız olacak.

Halbuki çarşamba Türkiye’nin akademik iktisat camiası için sembolik değeri çok yüksek bir başka tarihi gün. O sabah İstanbul’da 15’inci Dünya İktisat Kongresi açılıyor. Sonraki dört gün boyunca, hemem yanımızda, Taksim’de, kelimenin tam anlamı ile bir iktisat şöleni gerçekleşiyor.

Uluslararası İktisat Cemiyeti

Kongreyi organize eden kurumun başlangıcı İkinci Dünya Savaşı sonrasına gidiyor. Yıl 1950; soğuk savaş başlamış, Kore savaşına gün sayılıyor. Amerikan İktisat Cemiyeti’nin başı çekmesi ile Uluslararası İktisat Cemiyeti (International Economic Association) kuruluyor.

Cemiyetin başkanlığını mesleğe damgasını vurmuş iktisatçılar üstlenmiş. Aralarında çok sayıda Nobel ödüllü var. İlk başkan Gottfried Haberler olmuştu. Onu Machlup, Samuelson, Arrow, Solow, Sen, Drèze, Kornai vs. izledi.

1977’de Tokyo’da yapılan kongreye ben de katılmıştım. Japonlar azgelişmiş ülkelerden gelen iktisatçılara mali yardım sağladı. İktisat Fakültesi’nden güçlü bir katılım oldu. Sonra 12 Eylül geldi. Bir daha katılamadım.

Tokyo’da başkanlık Fransız Malinvaud’dan Japon Tsuru’ya geçti. Tsuru’nun başkanlığı devralırken yaptığı konuşma bana iyi iktisatçı olmak için iyi İngilizce konuşmanın gerekmediğini öğretti.

Doğrusu Dünya İktisat Kongresi’nin İstanbul’da yapılıyor olması bana gurur veriyor. 30 yıl önce bugünün bu kadar çabuk geleceğini hayal edebilir miydim? Çok emin değilim. Dani Rodrik, Joe Stiglitz, Guillermo Calvo, Maurice Obstfeld vs. mesleğin ustalarını İstanbul’da dinlemekten çok mutluyum.

Türkiye Ekonomi Kurumu

Türkiye Ekonomi Kurumu (www.tek.org.tr) kongrenin ev sahipliğini yapıyor. Onun da uzun bir geçmişi var. 1955’te bugünkü ismini aldı. 1973’te vakıf statüsüne geçti. Merkezi Ankara’da; başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur Ankara SBF öğretim üyesidir.

Kurumu son yıllarda giderek daha aktif olmasını sevinerek gözlüyorum. Üniversitelerin yaygınlaşması ve mali piyasaların gelişmesi Türkiye’de profesyonel iktisatçı sayısında gözle görülür bir büyümeye yol açtı. Mesleği temsil edecek bir üst kuruluşa ihtiyaç da aynı şekilde artıyor.

Prof. Uygur’un şahsında kongrenin organizasyonuna katkısı olan herkesi gönülden kutlarım. Bana bu keyfi de yaşattığınız için sizlere müteşekkirim.

DİĞER YENİ YAZILAR