Pazartesinin gelişini perşembeden biliyorduk. Merkez Bankası yeni politika bileşiminin faiz-dışı önlemlerini dün devreye soktu. Geçen yazıda anlatmıştım. Hızlı kredi artışını denetim altına almayı hedefliyor.
Müdahale beklenenden sert oldu. TL mevduatta bir aya kadar vadede karşılık 4 puan artışla yüzde 12’ye, üç aya kadar vadede 2 puan artışla yüzde 10’a yükseldi. Üç ayın üstünde vadede ve döviz mevduatında oranlar değişmedi.
TL mevduatın ağırlıklı bölümünün bir-iki aylık kısa vadede yoğunlaştığını hatırlatalım. Merkez Bankası bu tedbirlerle şubatın ikinci yarısında piyasadan 9.8 milyar TL likidite çekeceğini hesaplıyor.
2011’in ilk Enflasyon Raporu bugün açıklanıyor. Son kararlar çerçevesinde Merkez Bankası’nın enflasyon analizi özel önem kazandı. Yeni para politikasının ayrıntılarına girmesi gerekiyor. Ama “yüksek faiz lobisini” tatmin edeceğini sanmıyorum.
Sönmeyen döviz aşkı
Türkiye’nin döviz kuru ilişkisi karmaşıktır. Sağlıklı olduğu söylenemez. Nedeni biliniyor. 1970’lerde başlayıp otuz yıl süren yüksek enflasyon TL’ye güveni sıfırladı. “Dandik para” demiştim. Vatandaş ne yapsın? Güvenceyi dövizde aradı.
Toplumsal hafızadan kötü günlerin izini silmek zaman alıyor. Koşullar değişse bile güvensizlik sürüyor. 2001 sonrasında enflasyon denetim altına alındı. Döviz kuru istikrar kazandı. TL’nin getirisi dövizin çok üstünde seyretti.
Ama döviz aşkı bir türlü sönmedi. İçeride ya da dışarıda, siyasi ya da ekonomik, ciddi sayılabilecek bir sorun belirince, döviz kurunun başını alıp gideceği korkusu hemen depreşir. Ortalıkta afaki sayılar dolaşmaya başlar.
Son örneğini küresel krizde gördük. Hiç unutmuyorum. 2008 sonbaharında doların kış aylarında 2.5 TL’yi göreceğini düşünenler vardı. Maalesef bazıları maalesef dayanamayıp döviz aldı. Sonuç üzücü oldu.
Normal olarak küresel krizin bu önyargıları kırması gerekiyordu. IMF’le anlaşmaya gidilmemesine rağmen TL nisbi istikrarını korudu. Rivayetlerin tersine, tekrar değer kazanmaya başladı. Kuru rekabetçi düzeye çekme gereği ortaya çıktı.
İstikrar ve dalgalar
Vatandaş parite oynamalarını dikkate almıyor. Dolar kuruna odaklanıyor. O nedenle uzun süredir yarım dolar + yarım euro’dan oluşan döviz sepetini öneriyoruz. Giderek yaygınlık kazandı.
Son altı yıl için döviz sepetinin seyrini grafiğe koydum. Aylık ortalamaları kullanıyorum. İlk dört yılda kur 1.40-1.60 TL bandında hareket ediyor. Eğilimi 2006 ilkbaharı bozuyor. Küresel krizin ilk provası TL’yi fena vurmuştu. Ayrıntıya girmiyorum.
2008 ilkbaharı ikinci provadır. Merkez Bankası faiz silahını çekince kur döndü. Ama sonbaharda asıl kriz TL’ye değer kaybettirdi. Sepet Mart 2009’da 2.00 TL ile zirveyi gördü. Ardından inişe geçti. Ekim 2010’da 1.70 TL’ye geriledi.
Ocak için dün geçerli kuru koydum: Sepet 1.85 TL (dolar 1.57 TL; euro 2.13 TL). Yeni bir zirve için sepetin 2.00 TL’yi aşması gerekiyor (dünkü parite ile dolar 1.70 TL, euro 2.30 TL). Bilginize...
Döviz kuru dalgalanır
Haberin Devamı