Küresel piyasaların havası olumluya dönüverdi. Nedenini anlayan beri gelsin. İçeriye hemen yansıdı. Dolar 2.19 TL’ye (sepet 2.59 TL) gevşedi. Ama faiz yüzde 10,8’de direniyor. “Sert iniş” tehlikesi atlatıldı mı? Risk azalsa bile kaybolmadı.
Bugün ödemeler dengesi aralık sonuçları açıklanıyor. CNBC-e anketi 7.5 milyar dolar dış açık öngörüyor. Yani yıl 63.5 milyar dolar açıkla bitiyor. Katılıyorum. 2014 tahmini ise 48 milyar dolara geriledi. Daha düşük bekliyorum.
İki parametre bir değişken
Sevdiğim bir konuya dönüyorum. Denge kuru ne olmalı? Orta-uzun vadeli bir cevap için iki ek soru gerekiyor. Biri dış açık düzeyi, diğeri büyüme hızıdır. Bunlar olmadan denge kuru belirsizdir. Yani hesap mutlaka üçünü bir arada ele almak zorundadır.
İki parametre ve bir değişkenli denklem gibi düşünün. İkisini sabit tutunca üçüncü hesaplanır. Bir: Dış açık ve büyüme sabit; kur değişken. İki: Kur ve dış açık sabit; büyüme değişken. Üç: Kur ve büyüme sabit; dış açık değişken.
Türkiye için sonuncusu geçersizdir. Yeni küresel konjonktür değerli TL ve hızlı büyüme ile artan dış açıklara izin vermiyor. Diğer ikisi arasında tercih zorunda bırakıyor. Kur-büyüme ödünleşmesi diyebiliriz.
Kur mu? Büyüme mi?
Bu konuda iki kapsamlı ampirik modelin sonuçları var. Williamson’ı yeni yazdım (15 Ocak). Sürdürülebilir dış açık oranını yüzde 3 alıyor. Ortalama büyüme hızını sabit tutuyor. Kasım için denge dolar kuru 2.43 TL çıkıyor.
Diğerini IMF yayınladı. Kullanılan modele daha öne değinmiştim (18 Aralık 2012). Bu kez kur sabit tutuluyor. Dış açık oranını bugünkü düzeyde sabitlemek için büyümenin yüzde 2,5-3’ü aşmaması gerektiği hesaplanıyor.
Resim çok nettir. Hızlı büyüme ve aşırı değerli TL ile oluşan dış açık artık sürdürülemiyor. Dolayısı ile ya hızlı büyümeden ya da kuru baskılamaktan vazgeçmek gerekiyor. Bu gerçeğin kabulü geciktikçe faturası da kabarıyor. Benden söylemesi...
Dış açık, büyüme ve kur
Haberin Devamı