Seçim öncesinde siyasi gerginliğe kredi kuruluşlarının tepkisi sorulmuştu. ‘Mutlaka olumsuz bakan olur ama piyasayı etkilemez’ dedim. Cuma sabahı Moody’s görünümü negatife çevirdi. Dolar 1 krş. yükseldi; faiz kıpırdamadı. Normaldir.
IMF küresel tahminlerini açıkladı. Dünya Ekonomik Görünümü yılda iki kez yayınlanıyor. Türkiye’nin 2014 büyümesi yüzde 3.5’dan yüzde 2.3’e çekildi. Dünya Bankası da benzer şekilde yüzde 2.4’a indirdi. Yılbaşında ben de yüzde 2.5 öngördüm.
Olumlu veriler
Tahminlerde ilk çeyrek kritik rol oynuyor. Siyasi gerginlik zirveye çıktı. TL sert değer kaybetti. Faiz artışı gerçekleşti. Ancak, bu hafta yayınlanan üç Şubat verisi reel ekonomide farklı bir dinamiğe işaret ediyor.
Sanayi üretimi Şubat’ta geçen yıla göre yüzde 4.9 büyüdü. Piyasa yüzde 3.5 bekliyordu. Canlanan AB pazarı ve kurun ihracata olumlu etkisini yansıtıyor. Nitekim dış ticaret miktar endeksleri ihracatta yüzde 8.8 artarken ithalatta yüzde 2.2 azaldı.
Cari işlemler açığı geçen yıla göre 2 milyar dolar azalarak 3.2 milyar dolara indi. Düzeltmenin yarısı altın ticaretinden kaynaklanıyor. Altın hariç yıllık açık 52 milyar doların altına geriledi. Yıllık net hata noksan fazlasının 10 milyar dolara ulaştığını da belirtelim.
İlk çeyrekte büyüme
BETAM’ın Ekonomi Görünüm ve Tahminler Raporu’na arada değiniyorum. Aylık öncü göstergelerden çeyrek büyüme hızı hesaplıyor. Örneğin Ocak’ta Ekim ve Kasım verileri ile son çeyrek büyümesini yüzde 4.8 tahmin etti. Yüzde 4.4 çıktı.
Nisan’da Ocak ve Şubat verilerini kullanıyor. İlk çeyrek büyümesini yüzde 3.8 buluyor. Gerçekleşme yüzde 3’e yakın çıkabilir. Halbuki yıllık tahminler ilk çeyrekte duraklama (hatta daralma) varsayımına dayanıyordu.
Ne oluyor? Rekabetçi kurun doğal sonucudur. İhracat ve sanayinin yeniden büyümenin motoru olmasına olanak tanıyor. Hem teori, hem Türkiye’nin geçmiş deneyimi ile uyumludur. Bugünkü reel kur düzeyini korumanın yararına yeterli kanıttır.
Büyüme tahminleri
Haberin Devamı