‘Büyük Buhran’ dersleri

Haberin Devamı

Küresel borsalarda toparlanma süreci devam ediyor. Bardağın boş yarısını görenler bir yıl öncesine kıyasla yüzde 20’lere ulaşan kayıplara dikkat çekebilir. Ama dolu yarısını görenler son beş ayda yüzde 40’a ulaşan getiriyi öne çıkartacaktır.

Yılbaşından bu yana en fazla kazandıran borsalar arasında İMKB de yer alıyor. İMKB endeksi yükselen piyasalar ortalamasının üstünde seyrediyor. Bu hafta 45 bin düzeyini gördü. Bütün karamsarları utandırdı.

Borsanın bu yükselişinin öngörenler arasında kesinlikle değilim. Tam tersine, borsa için 2009’un da kötü geçeğini düşünmüştüm. Endeksin 20 binin altını görmesini bekliyordum. Dolayısı ile üçbeş kuruşumu borsada değerlendirme fırsatını da kaçırdım.

Her fırsatta hatırlatıyorum. İktisatçılar mali piyasa dalgalanmalarını öngörmekte başarısızdır. Eğitimleri uzun dönemli düşünmeyi ve yapısal unsurlara öncelik vermeyi öğretir. Yatırım danışmanlığı yapamazlar. Kendilerine de pek hayırları olmaz.

İktisatçının sınavı

Bir an için sonbahar aylarının kabuslu günlerine geri dönelim. Lehman Biraderler batmış. Gelişmiş ülkelerde para piyasaları kurumuş. “Tüm krizlerin ağababası” tüm şiddeti ile küresel ekonomiyi vurmuş. Tüketici güveni çökmüş. Dünya ticareti rekor düzeyde daralıyor.

O dönemde herkesi güçlü bir korku sarmıştı. Böylesine büyük bir mali kriz dünya ekonomisini 1930’lara geri götürür mü? 80 yıl aradan sonra yeni bir “Büyük Buhran” yaşanır mı?

Bu koşullarda insanlar haklı olarak iktisatçılara başvurdular. Bu soruları onlara sordular. Bence bizim meslek o kritik konjonktürde gerçekten işe yaradı ve iyi sınav verdi. İktisatçıların söyledikleri genelde doğru çıktı. Kısaca mantığını özetleyelim.

1930’larda yaşanan büyük ekonomik felaketin gerisinde iktisat politikası hataları yatıyordu. Daha açık söyleyelim. Mali krizle ve resesyonla mücadele için para ve maliye politikaları gerektiği gibi kullanılmadı.

Bugün durum farklıdır. “Büyük Buhran’a” yol açan hatalar şimdi biliniyor. Makroiktisatta ciddi gelişmeler oldu. Keynes devrimi yaşandı. Bu kez para ve maliye politikaları hızla gevşetilir. Krizin derinleşmesine izin verilmez.

Mali piyasalara etkisi

2008 sonbaharından itibaren iktisat politikaları öngörülen tepkiyi verdi. Faizler sıfırlandı. Merkez Bankası bilançoları patladı. Bütçe açığının milli gelire oranı çift hanelere tırmandı. Böylece bir küçülme kısır döngüsünün ortaya çıkması engellendi.

Mali krizin birinci yıldönümüne yaklaşırken, küresel ekonomide bozulmanın durduğunu, hatta ufak ufak toparlanma işaretlerinin belirdiğini görüyoruz. “Büyük Buhran” benzetmeleri de giderek azalıyor.

Yazının başına geri dönelim. Gevşek para politikalarının mali piyasalardaki son yükselişi beslediği yönünde ciddi işaretler var. Kısa dönemde bu durum krizle mücadele hedefi ile tutarlıdır. Talep ve üretim artışına katkı yapar.

Ya uzun dönem? İktisatçılar şimdiden yarınki sorunlara dikkat çekmeye başladı. Dereyi geçmek elbettte çok önemlidir. Ancak sonra denizde boğulmamaya da özen göstermek gerekiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR