Salı günü Türkiye’nin kısa vadeli dış borcunda hızlı artışa değindim. Tehlikeli gidişata karşı uyardım. Okuyucu tepkilerinden ilgi çektiğini anladım. Bu arada toplam borç stoğu hakkında bilgi vermem de istendi.
En kapsamlı ölçü uluslararası yatırım pozisyonudur (UYP). Tüm dış varlıklar ve yükümlülükler dâhil ediliyor. Fark, birikimli dış dengeyi yansıtıyor. Fazla hâlinde artı, açık hâlinde eksi bakiye veriyor.
Ocak verileri dün Merkez Bankası tarafından yayınlandı. Net UYP eksi 426 milyar dolar çıktı. Milli gelirin yüzde 50’sini aştığı böylece kesinleşti. IMF yüzde 40’a tehlike eşiği diyor. Bir ayda (ocak) net 13 milyar dolar arttığını da belirtelim.
Makro dengesizlikler
Önce küresel mali kriz, ardından euro krizi, son dönemde yaşananlar bir anlamda çok yararlı oldu. Özellikle bir makro dengesizliğin zaman içinde birikerek en güçlü ekonomileri bile çok sıkıntıya düşürebildiği birinci elden görüldü.
Söz konusu olan varlık-yükümlülük dengesidir. Kaldıraç da deniyor. Bilançoda dış kaynakların payı yükseldikçe olağan piyasa hareketlerinin yıkıcı etkisi artıyor.
Kırılganlık kavramı bu tatsız durumu işaret ediyor.
Borçlunun ya da alacaklının kimliği sonucu çok az etkiliyor. ABD’yi krize hanehalklarının dolarla borçları taşıdı. Yunanistan’da çöküşü devletin euro borçları tetikledi. İspanya ve Kıbrıs ise bankaların euro borçları ile bu hâle geldi.
Bedava çözüm yok
Bu krizlerden çıkarılacak önemli dersler var. Birincisi, erken tedbir almanın önemidir. Çünkü makro dengesizlik önce denetlenebilir duruyor. “Bu kez farklı” ya da “bize bir şey olmaz” diye geçiştiriliyor. Sonrasını izliyoruz.
Diğeri, geçmiş hataların bedelinin mutlaka ödeneceği gerçeğinin baştan bilinmesidir. Biriken makro dengesizliğin düzeltilmesi daima ve her yerde maliyet getirir. Bedava çözüm arayışları sadece maliyeti yükseltir. O kadar.
Kıbrıs iyi örnektir. “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” fırsatını da veriyor. Parlamentonun yardım paketini reddi sorunu ağırlaştırıyor. Halbuki uzun müşterek tarihimiz var. “Borç yiyen kesesinden” özdeyişini bilmeleri gerekir.
Hoş, galiba biz de unutmaya başladık...
Borç yiyen kesesinden
Haberin Devamı