Başkanlık sistemine ilk adım

Haberin Devamı

İyimserle kötümser arasındaki farkı anlatmak için bardak örneği kullanılır. İlkinin yarı dolu gördüğü bardağa diğeri yarı boş dermiş. Benim iyimser kişiliğim biliniyor. Nitekim cumhurbaşkanı seçimi sırasında oluşan fırtınadan bile olumlu sonuçlar bekliyorum.
Ünlü “amaçlanmayan sonuçlar kanunu” yaşamın her alanında karşımıza çıkar. Önemsediğiniz bir amaca ulaşmak için eylem planı yapar ve uygularsınız. Hesapta olmayan birçok etken devreye girer. Süreç amacınızın tam zıttı bir durumla sonuçlanır.
Türkiye’nin bazı iktidar odakları yeni cumhurbaşkanının AKP meclis çoğunluğu tarafından seçilmesine karşı çıkıyordu. Onları temsilen CHP seçimi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Cumhurbaşkanı Anayasa’da öngörülen yöntemle seçilemedi.
Bunun üzerine Anayasa değiştirildi. Cumhurbaşkanını iki turlu seçimle doğrudan halkın seçmesinin yolu açıldı. Böylece AKP’li cumhurbaşkanı karşıtlarının daha da istemedikleri bir sonuç ortaya çıktı.

Sistemler üstüne
Parlamenter sistem yürütme organının (devletin) aileden miras kaldığı krallık ortamlarında gelişti. Gerçek güç halkın seçtiği meclise geçti ama hükümet hep “majestelerinin” kaldı. Krallıkla tutarlı tek demokratik çözüm parlamenter sistemdi.
Cumhuriyette aileden miras devlet başkanlığı olmaz. Yani yasama organına ek olarak yürütmenin başının da seçilmesi zorunludur. En doğalı yürütmenin başının yasama organı gibi halk tarafından doğrudan seçilmesidir. Başkanlık sistemi denir.
Parlamenter cumhuriyet zorlama çözümdür. Yürütmenin başı yasama organı tarafından seçilir. Aynı anda meclisten çıkan hükümet yürütme organıdır. Dolayısı ile başkanın yetkileri sembolik tutularak yürütmede iki başlılık önlenir.
1982 Anayasası bu basit kuralları bozmaktadır. Bir yandan cumhurbaşkanını meclis seçer. Aynı anda cumhurbaşkanı çok geniş yürütme yetkileri ile donatılmıştır. Biraz tarih ve siyaset bilen herkesin kolayca öngörebileceği gibi bu tutarsız yapı sürdürülemez.

Değişim başladı
Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesini çeyrek yüzyıl önce savunmaya başladım. Nasıl olacağını tam bilmiyordum ama bu dönüşümün mutlaka gerçekleşeceğine hep inandım. Demek “amaçlanmayan sonuçlar kanunu” sayesinde olacakmış.
Cin şişeden çıkmıştır. Süreci yavaşlatan senaryoya bakalım. Sezer Anayasa değişikliğini veto eder, ikinci oylamada üçte iki çoğunluk sağlanamaz, referandum takvimi sarkar, yeni meclis cumhurbaşkanını seçer.
Ancak, anayasa değişikliğinde prosedür işlemektedir. Referandumda büyük çoğunlukla kabul edilecektir. Yani devreye giren mekanizmalar yukarıdaki yavaşlatılmış senaryoda bile en geç 2014’te cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamaktadır.
Sorun ilk adımı atmaktı. Başkanlık sistemine kolay geçilir. Seçmenin yüzde 50’den fazlasının oyunu almış cumhurbaşkanının yetkileri çabuk artar. Kendi hesabıma bu büyük dönüşümü tetikledikleri için Baykal ve yandaşlarına müteşekkirim.

DİĞER YENİ YAZILAR