Boston
Pazar yazısını “Çöküş başladı mı?” sorusu ile bitirdik. Bu haftanın çok kritik olduğunu ifade ettik. Nitekim özellikle Avrupa’da hükümetler hafta sonunda tam mesai yaptı. Pazar günü mali kesimdeki erimeye karşı getirdikleri tedbirleri açıkladılar.
Mali piyasaların olumlu tepki vereceğinin işaretleri akşamdan gelmeye başlamıştı. Pazartesi sabahı Frankfurt’ta uyandığımda Asya’da borsaları yükselmişti. Avrupa da iyi açıldı. Uçağa binerken New York açılmamıştı. Boston’a indiğimde yüzde 10 yukarıda idi.
Kendi kendime “Borsalar paranın kokusunu aldı” dedim. Dün trilyon dolarlar mertebesinde rakamlar telaffuz ediliyordu. Asya ve Avrupa gene yükseldi. Ben yazıya oturduğumda New York kapalıydı ama hava olumlu duruyordu.
Bankacılığın açmazları
Kriz bize bankacılığın üstüne oturduğu hassas dengeleri daha iyi anlatma olanağını verdi. Makro derslerinde mutlaka kapsanır. Konjonktür dalgalarını büyüten iç dinamiği vurgulanır.
Bankalar özünde gelirlerinin altında harcama yapanlarla gelirlerinin üstünde harcama yapanlar arasında aracılık yapan kurumlardır. İlkinden borç alırlar. İkincilere borç verirler. Arada komisyon elde ederler.
Ancak işin özünde bir açmaz yatar. Borç veren parasını uzun süre bağlamak istemez. Buna karşılık borç alan uzun vade talep eder. İki tarafın anlaşabileceği vade ile çok az işlem yapılabilir. Dolayısı banka kısa vadeli kaynakla uzun vadeli kredi vererek vade riskini yüklenmek zorundadır. Bu noktada diğer açmaz devreye girer. Aracılık için aslında özkaynak gereksizdir. Ancak bankaların yaptığı sıradan aracılık faaliyetinden farklıdır. Vade riski ve geri ödememe (batık kredi) riski alınmaktadır. Ama karlılığı yabancı kaynak yükseltir.
Normal koşullarda bankalar makul özkaynak ve batık kredi oranları ile makul vade riskleri taşırlar. Ama kriz halinde denklem üçünde de bozulur. Son haftalarda yakından izlediğimiz kısır döngü bankacılığı kilitler ve ekonomiyi çöküşe götürür.
Paketin ruhu
Kurtarma paketini ilk İngiltere açıkladı. Diğer Avrupa ülkeleri aynı yöntemi kullandılar. Şimdi Amerika’nın da o yolu takip edeceği anlaşılıyor. Özelliği üç açmaza eşanlı çözümü vergi mükellefini koruyarak getirme çabasıdır. Devlet bankalara sermaye koyarak ortak oluyor. Özkaynak yükseldikçe batık kredilerin bankayı batırması riski azalıyor. Dolayısı ile mali kesim içinde fon hareketlerini engelleyen güvensizlik azalıyor.
Aynı anda bankalara kısa vadeli fonlama yapılıyor. Böylece bankaların vade açmazlarına çözüm getiriliyor. Kısa vadeli fon piyasalarının tekrar kilitlenmesi ihtimaline karşı peşinen tedbir alınıyor.
Paketin başarılı olması halinde bankalar kurtuluyor. Dolayısı ile devletin satın aldığı hisseler de değer kaybetmiyor. Yani paketin vergi mükellefine maliyeti düşük kalıyor. Böyle anlatılınca paket mükemmel duruyor. Ancak şeytanın ayrıntılarda gizli olduğunu unutmamak gerekiyor. Muhtemel sorunlara ileride değineceğim.
Bankacılık kurtarılıyor
Haberin Devamı