Haberin Devamı
İple çektiğimiz gün nihayet geldi. 2009 milli gelir verileri dün sabah TÜİK tarafından açıklandı. Bize iş çıktı. Ayrıntılara inilecek, tablo ve grafikler hazırlanacak, çelişki ve tutarsızlık aranacak vs. vs. Bunlar zaman alıyor. Makroekonomik göstergeler arasında milli gelirin yeri çok özeldir. Çünkü diğerlerine kıyasla çok daha kapsamlıdır. Resmin bütününü en iyi yansıtandır. Bugün ilk değerlendirmeyi yapıyorum. Devam edeceğim...
Tahminlerden iyi çıktı, sapma nereden?
Mİllİ gelir son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 büyüdü, 2009’un tümünde ise yüzde 4.7 küçüldü. Her iki sayı beklentilerden daha olumlu geldi. Hatırlatalım. Piyasa son çeyrek için yüzde 4 ve altı büyüme, yıl için yüzde 5.5 ve üstü küçülme öngörüyordu.
Ben daha iyimserdim. Salı günü son çeyrekte yüzde 4.6 büyüme, yıllık yüzde 5.3 küçülme dedim. Son çeyrekte 1.4 puan, yıllıkta 0.6 puan karamsar kaldım.
Bir itirafım var. Son milli gelir tahminim yılbaşı öncesine gidiyor. Pazartesi son çeyrekte büyümenin düşük kaldığını anladım. Ama yeni bir tahminle uğraşmaya üşendim. İki gün kala değmez dedim. Yanlış oldu.
Sapmanın nesnel nedenleri var. TÜİK’in 2008’de ve 2009’un ilk üç çeyreğinde yaptığı revizyonlar yıllığı etkiledi. Örneğin 2008 büyümesi 0.2 puan aşağı çekildi. Ya stoklar? Yıllığı tutturdum; son çeyrekte 0.5 puan düşük kaldım.
Travmatik 2001 krizi 2009’da yaşanmadı
2009’u 2001’le karşılaştırarak başlayalım. Hangisi daha ağır bir krizdi? Kurdaki dalgalanmalar 2001’de önemli bir toplumsal travma yaratmıştı. 2009’da yaşanmadı. Ama büyümeye etkisinde ilginç farklar göze çarpıyor.
Çeyrek bazında 1998 bazlı milli gelir serisinin en kötü dönemi 2009’un ilk çeyreğidir. Ekonomi dibe yılın ilk, krizin ikinci çeyreğinde vurdu. Milli gelir bir önceki yıla göre yüzde 14.5 küçüldü. Tarihi bir rekordur. 2001’de bir önceki yıla göre en sert çeyrek küçülme yılın son, krizin üçüncü çeyreğinde gerçekleşti: Yüzde 9.8. Talep kasılması daha geç geldi ama 2009 kadar şiddetli olmadı.
Yıllık bazda resim değişiyor. 2001’de milli gelir yüzde 5.7 küçülmüştü. 2009’dan 1 puan daha kötüdür. 1998 bazlı serinin en kötü takvim yılı 2001’dir; rekoru 2009’da kırılamadı. Takvim yılını bırakınca resim gene değişiyor. 2001 krizinde yıllık milli gelir dibi 2002’nin ilk çeyreğinde gördü: yüzde 5.9 küçüldü. Buna karşılık 2009’un üçüncü çeyreğinde yıllık küçülme yüzde 7.8’e ulaştı. Böyle bakınca rekor kesinlikle 2009 krizindedir.
En ağır darbeyi imalat sanayi yedi
2009 yılında üretim sektörleri açısından milli geliri 2008’le karşılaştırarak devam edelim. Temel sektörlerin büyümeye katkısını hesaplayarak sektörlerin nasıl etkilendiklerini saptıyoruz.
Tarımın payı düşük ama 2009’da büyümeye 0.3 puan artı katkı yapıyor. Ekonominin belkemiğini oluşturan imalat sanayi ise krizde en ağır darbeyi yiyor: 1.7 puanla küçülmeye en büyük katkıyı yapıyor. Onu toptan-perakende ticaret (1.4 puan), ulaştırma-haberleşme (1.1 puan) ve inşaat (1 puan) sektörleri izliyor. Dört ana sektörün küçülmeye toplam katkısı 5.1 puan ediyor. Fiili küçülmeden daha büyüktür.
Buna karşılık mali kuruluşlar krizden çok kârlı çıkıyor: 0.9 puan artı. Otel-lokanta sektörü de küçük bir artı (0.1 puan) yapıyor. Geri kalan sektörlerin ve vergilerin küçülmeye katkısı 0.9 puan hesaplanıyor.
Kamu kesimi büyümeyi destekledi
2009’da milli gelirde küçülme üretim yetersizliğinden kaynaklanmadı. Üretilecek mal ve hizmetlere talep yoktu. Yine büyümeye katkı yöntemini kullanıyoruz.
En büyük harcama düşüşü özel kesimdedir. Özel tüketimin 2009’da küçülmeye katkısı 1.6 puan, özel yatırımın 4.4 puan çıkıyor. Toplamı 6 puan eder: Milli gelirdeki küçülmeden 1.3 puan daha yüksektir.
Kamu kesimi büyümeyi destekliyor: 0.7 puan artı. Kamuda artış tüketim ağırlıklı (0.8 puan); kamu yatırımları eksi katkı yapıyor (0.1 puan).
Kamu+özel kesim harcamaları toplam iç talebi oluşturur. 2009’da tüketimin küçülmeye katkısı 0.8 puan, yatırımların katkısı 4.5 puan çıkıyor. Yatırım düşüşü milli gelir küçülmesine adeta eşittir. Önemini uzun süredir anlatmaya çalışıyorum.
Dış talepten büyümeye 2.7 puan artı katkı
DIŞ talebe gelelim. İhracat düşüşü büyümeden 1.4 puan götürüyor, ithalatın çökmesi büyümeye 4.1 puan ekliyor. İç talep düşüşü özellikle ithalatı vuruyor. O sayede dış talep büyümeye 2.7 puan artı katkı yapıyor.
İç ve dış talep toplamı nihai taleptir: küçülmeye katkısı 2.6 puan. Ya gerisi? Sanırım herkes öğrendi; küçülmeye 2.1 puan katkı da stoklardan geliyor. Yani üretim talepten daha fazla düşüyor; aradaki fark stoklardan karşılanıyor.
Başta da söyledim. Devam edeceğim.