Artan kredi notunun etkileri

Haberin Devamı

ABD’de başkanlık seçimi beklendiği kadar başa baş geçmedi. Oy verenlerle yapılan anketlerde Obama önde gidiyordu. Nitekim zorlanmadan kazandı. Oy oranı yüzde 50’ye ulaştı. Kadın ve gençler arasında ve kent içlerinde güçlü çıktı. Sanırım dünya rahat bir nefes aldı. Romney’in kökten piyasacı ve “kemer sıkmacı” politikalarından herkes çok zarar edecekti (kaybet-kaybet). Küresel ekonomi kısa dönemde çok hırpalanacaktı. Amerikan seçmeni felaketi engelledi.

Ancak, bu sonuç küresel dengesizliklerin düzelmesini garantilemiyor. Sadece çözüm çabalarının zamana yayılması fırsatını sağlıyor. Obama’nın (ve geri kalan dünyanın) bu süreyi iyi kullanması gerekiyor. Yoksa alternatif artık bellidir. İçeride üst üste gelen iyi haberlerin yarattığı olumlu hava sürüyor. Gösterge tahvil faizi yüzde 6,9’un altına indi. Sepet kur 2,02 TL’ye yaklaştı. Bugün Eylül sanayi üretimi açıklanıyor. Piyasa yüzde 2,2 artış bekliyor.

Küresel kriz derecelendirme kuruluşlarının güvenilirliğine ağır bir darbe vurdu. “Yatırım yapılabilir” notunu bol kepçe dağıttıkları biliniyor. Lehman’a ve Yunanistan’a en yüksek notları (!) vermişlerdi. Türkiye’ye tavırları ise tam zıddı oldu. Nedense bize karşı sıfırcı hoca kesildiler. Türkiye’nin notu ekonomik temellerin ve uygulanan politikaların gerektirdiğinin çok altında tutuldu. Büyük haksızlık yapıldı. Bu durum içeride ve dışarıda eleştirildi.

Nihayet üç büyüklerden biri (Fitch) Türkiye’nin notunu üst kategorinin (yatırım yapılabilir) ilk kademesine yükseltti. Yani daha çok yolumuz var. Diğer ikisi (S&P ve Moody’s) hâlâ ona bile direniyor.

Teknik ayrıntılara girmek istemiyorum. Hazine’nin döviz ve TL ile borçlanmasına ayrı not veriliyor. Fitch ikisini aynı düzeye getirdi. Moody’s TL notunu daha önce muadil düzeye yükselti. Ama dövize dokunmadı.

Genelde olumlu bir haberdir. Hazine’nin borçlanma faizlerinde bir düşüş sağlar. Ancak etkisi kısıtlıdır. Piyasalar derecelendirme kuruluşlarını beklemedi. Hazine’nin borçlanma faizlerini çoktan düşürdü. Son karar malumun ilanından ibarettir.

Karar, uygulanan ortodoks olmayan para politikalarına önemli bir destektir. Fitch özellikle ekonominin yumuşak inişi gerçekleştirme yolundaki başarısını vurguluyor. Merkez Bankası’na ve politikasına ağır eleştiriler yönetenlerin canı sıkılmıştır.

Doğrusu ben de pek sevinemedim. Nedenlerim farklı. “Yatırım yapılabilir” notu Türkiye’ye mutlaka sermaye girişini güçlendirecektir. Böylece TL’nin değer kazanması süreci yeniden başlayacaktır.

Eminim “100 milyar dolar geliyor” başlıklarını siz de gördünüz. Gelip de ne olacak? Türkiye ürettiğinden daha da fazla tüketecek; dış açık tekrar tırmanacak; yapay saadet zinciri eninde sonunda kopacak... Buna mı sevinelim?

Ancak bu derdin çaresi de vardır. Not artışının TL’ye değer kazandırması bir kader değildir. Gerekli politika tedbirleri zamanında ve etkili şekilde devreye sokulursa rekabetçi kur düzeyi pekâlâ korunabilir. İktisat politikasının öncelikli hedefi bu olmalıdır.

DİĞER YENİ YAZILAR