Küresel mali piyasalar heyecanlı iki gün geçirdi. Ama Nasreddin Hoca’nın tersine, eşeği önce bulup sonra kaybettiler. Perşembe günü üçüncü çeyrek ABD büyümesi moral verdi. Cuma günü Eylül’de ABD tüketim harcamalarının düşmesi moralleri bozdu.
Eylül dış ticaret verileri TÜİK tarafından açıklandı. Eylül’de Bayram etkisinin sürprizlere yol açabileceğini söylemiştik. Son yılda ilk kez ihracat ithalattan daha fazla gerilemiş. Üçüncü çeyrek itibarıyla dış ticaretin ayrıntılarına bakacağım.
Enflasyon Raporu’nda gözlenen sıcak para karşıtı yeni tavır Seyfettin Gürsel’in de dikkatini çekmiş. Merkez Bankası’nın “Tobin vergisi” yerine ek faiz indirimini tercih ettiği sonucuna ulaşıyor. Ben verginin de tartışılmasından yanayım. Neden olmasın?
Keynesyen reçetenin başarısı
Amerikan ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 3.5 büyüdüğü açıklandı. Daha düşük bir sayı bekleniyordu. Olay medyaya “Amerika resesyondan çıktı” manşetleri ile yansıdı. Borsalar bir günlüğüne de olsa coştu.
Bizim meslek açısından iyi haberdir. Bir yıl öncesini, mali piyasaların panik içinde savrulduğu günleri hatırlayın. Amerika’nın 1930’lar benzeri bir ekonomik felakete doğru yol aldığı beklentisi yaygındı.
Benim de aralarında yer aldığım çok sayıda iktisatçı ise farklı düşünüyordu. 1930’lardan gerekli dersler çıkartılmıştı. Keynesyen reçeteler vardı. Para ve maliye politikaları gevşetilir, kriz kontrol altına alınırdı.
Dendiği gibi oldu. Bernanke faizi sıfıra indirdi. Ortalığa para saçarak Merkez Bankası bilançosunu büyüttü. Aynı anda kamu harcamaları arttırıldı. Otomotivde Türkiye benzeri vergi teşvikleri verildi. Rekor bütçe açığına göz yumuldu.
Görüldüğü gibi, sonuç alındı. Resesyonla mücadele amaçlı makro politikalar iç talepteki daralmayı sınırladı. Giderek hafif de olsa artış eğilimine geçmesini sağladı. Ekonomi tekrar büyümeye başladı.
ABD ve Türkiye karşılaştırması
Bir uyarı: yüzde 3.5 bizim bildiğimiz büyüme değildir. Türkiye’de her çeyreği bir yıl öncesi ile karşılaştırıyoruz. Bu yönteme göre üçüncü çeyrekte ABD ekonomisi yüzde 2.3 küçüldü. Onlar ise bir önceki çeyrekle karşılaştırıp yıllandırıyorlar.
ABD ve Türkiye için mevsimlik etkiden arındırılmış çeyrek bazında milli gelirin seyri aşağıdaki grafikten izleniyor. Türkiye daha üçüncü çeyreği yayınlamadı. 2006’nın son çeyreğini 100 kabul ediyoruz.
İki gözlem yapalım. Bir: Türkiye resesyona 2008’in ikinci çeyreğinde, ABD’den 3 ay önce giriyor. Her ikisinde resesyon 4 çeyrek sürüyor. Dolayısı ile Türkiye resesyondan ABD’den 3 ay önce çıkıyor. Ama Türkiye’de resesyon daha sert geçiyor.
İki: 2009’un üçüncü çeyreği itibarıyla ABD’de milli gelir hala 2006 son çeyreğinin altında. Üç yıllık birikimli büyüme sıfır ediyor. Aynı durum Türkiye için ikinci çeyrekte geçerli; iki buçuk yıllık birikimli büyüme sıfır.
ABD resesyonu bitirdi
Haberin Devamı