2007’nin ardından (1)

Haberin Devamı

Her yılın son yazılarında çuvaldızı kendimize batırıyoruz. Yıl başında verdiğimiz tahminlerin ne ölçüde gerçekleştiğine bakıyoruz. Böylece ekonominin seyrini de değerlendirmiş oluyoruz.

2007’nin tahminci için çok zor bir yıl olduğu baştan belli idi. Çünkü belirsizliği artıran çok sayıda iç ve dış kökenli faktörün varlığı Türkiye’de ve dünyada konjonktürün ne yöne döneceğini kestirmeyi zorlaştırıyordu.

Belirsizlik beni de daha uzun yazmaya zorladı. Geçmiş yıllarda gelen yıl için tahminlerimi iki-üç yazıda özetlerdim. 2007’de sadece muhtemel riskleri hatırlatmak için üç yazı gerekti. Toplam yazı ise yediye yükseldi.

2007 tahminleri

Lafı hiç dolaştırmadan Ocak 2007’deki tahminleri geçelim. Konjonktürün dört ana eğilimini ilk yazıda açıkladım. 2007’de büyüme düşer, enflasyon geriler, cari açık azalır ve TL değer kaybeder dedim.

Son yazıda ise bir “normal senaryo” üzerinde nokta tahminler verdim. GSYH ve GSMH’da büyümeyi yüzde 3.5, yıl sonu TÜFE artışını yüzde 6.3, cari işlemler açığını 21 milyar dolar, TL’nin döviz sepeti bazında yıllık ortalama değer kaybını yüzde 9 öngördüm.

Başkaları ne tahmin ediyordu?

Ocak 2007 Merkez Bankası Beklenti Anketi sonuçlarını kullanalım: GSMH büyümesi yüzde 4.7, yıl sonu TÜFE artışı yüzde 7.0, cari işlemler açığı 33 milyar dolar, doların yıl içinde değer kaybı yüzde 8.

Görüldüğü gibi, diğer tahmincilere kıyasla büyümede ve döviz kurunda daha karamsar, buna karşılık enflasyon ve cari açıkta daha iyimser duruyorum. Eğilim olarak bakınca sadece cari açıkta ayrı düşünüyoruz: Onlara göre sabit kalacak bana göre düşecek.

Sapmalara bakıyoruz

En başarılı tahminden başlayalım. 2007’de büyüme yüzde 4 civarında bağlanır. GSYH için 4’ün altında gelme ihtimali yüksektir. Tuturdum mu? Ankete kıyasla daha yakın olmama rağmen evet diyemiyorum. Tarımda kötü mahsul etkisini hesaba katmak gerekiyor.

Hemen öbür uca, en başarısızına geçelim. 2007’de döviz sepeti bazında TL yüzde 4.6 değer kazandı. Bence tam bir tahmin fiyaskosudur. Seçimler, Cumhurbaşkanlığı sorunu, dünya mali piyasalarının kötü bir yıl geçirmesi vs. bu olayı daha da şaşırtıcı kılmaktadır.

2007’de cari açık 37 milyar dolara ulaşır. Sapma çok büyük ama izah edilebilir bir yanı var. Kur yanılgısının kaçınılmaz sonucudur. Zaten ekonomi yavaşlarken dış açığın büyümesini başka türlü açıklamak mümkün değildir.

TÜFE’nin 2007’yi yüzde 8.7 ile bitirmesini bekliyorum. Eğilim tutsa bile nokta tahminde sapma görülüyor. Doğrusu çok önemsemiyorum. Çünkü enflasyondaki yükselişin geçici arz şoklarından kaynaklandığı tezini ben de benimsiyorum.

Devam edeceğim.


DİĞER YENİ YAZILAR