Bu yıl enflasyon değerlendirmemiz gecikti. Gecikmenin bir yararı da oldu. Merkez Bankası’nın ayrıntılı enflasyon analizlerini görme olanağını bulduk. Bir hafta önce hedefin ıskalanması münasebeti ile hükümete hesap veren mektup, dün 2007’nin ilk Enflasyon Raporu açıklandı.
Bir önceki mektup ve rapor ekimde verilmişti. Kasım başında uzun uzun enflasyonu yazdım. Enflasyonun 2006’da tekrar yükselme eğilimine girmesinin nedenlerini ele aldım. Merkez Bankası’nın bakışı ile farklarımı anlattım. Sonrası için beklentilerimi verdim. Sonucu peşinen söyleyelim. Aralık sonu gerçekleşmesi analizde bir değişiklik yapmayı gerektirmiyor. Dolayısı ile bu kez temel sorunları belirtmek yeterli duruyor. Doğallıkla isteyenler o yazılara dönebilir.
Enflasyonun seyri
Kasım başında enflasyonun genel gidişatı üstüne yaptığım üç gözlemi kısaca özetleyeceğim. İlki enflasyondaki yükselişin 2005 sonunda başladığıdır. Yani mayıs ayındaki mali türbülans öncesinde enflasyon yıllık yüzde 10 platosuna çoktan oturmuştu. İkincisi mayıstaki mali türbülansın sonuçlarıdır. Kur hareketi maliyetler üstünde enflasyonu yukarı çekti ama etkisi geçici kalmaya mahkûmdu. Nitekim ek tırmanma kısa sürdü. Yaz sonunda enflasyon yüzde 10 platosuna geri dönmüştü.
Üçüncüsü ana eğilim itibariyle enflasyonun düşüşe geçmediğidir. Yükselişin durması düşüşün başlayacağı anlamına gelmez. Enflasyonu oturduğu yüzde 9-10 platosundan hedef yüzde 5’e doğru indirecek bir düşüş eğiliminin işaretleri yoktu.
Açıklanan kasım ve aralık enflasyon verileri ilk ikisini kesin doğruladı. Sonuncusu için ise o kadar kategorik olamayız. Enflasyonun gerileyebileceğine dair işaretler görülüyor. Ama özellikle iç taleple ilgili ciddi belirsizliğin sürdüğünü de izliyoruz.
Enflasyonun nedeni
Sırada esas konu var. 2001 krizi sonrasındaki dört yıl üst üste hedefin altında gerçekleşen enflasyon 2006’da neden hedefin iki katına yükseldi? Öyle sormak istemesek de akla derhal “kabahat kimde?” sorusunun geldiği çok açıktır.
Merkez Bankası’nın mektuplarını, raporlarını, Başkan’ın konuşmalarını okuyoruz. “Arz şokları” diyor. Örneğin dünyada petrol-emtia fiyatları, içeride işlenmemiş gıda fiyatları ve konut-hizmet kesiminde katılıklar öne çıkartılıyor. Nedenler arasında iç talep ise sayılmıyor.
Benim analizim tam tersini söylüyor. Enflasyondaki yükselişin esas nedeni, hiç tereddütsüz, iç talepteki sürdürülemez artıştır. Onun gerisinde 2003 sonrasına uygulanan yanlış para politikaları vardır.
Hem sağduyu hem de iktisat bunu söyler. Enflasyonda sorun varsa önce para politikasına bak der. Tekrar ediyorum. Ekonomiyi son iki yıldır ciddi şekilde sıkıştıran konjonktürün temel sorumlusu yanlış para politikalarıdır. En somut kanıtı 2006 enflasyonunun seyridir.
2006’da enflasyon
Bu yıl enflasyon değerlendirmemiz gecikti. Gecikmenin bir yararı da oldu
Haberin Devamı