Selebral Palsi (Beyin Felci) nedenleri, belirtileri, tedavisi...
Kas iskelet sistemi hastalığı olarak tanımlanan Serebral Palsi, çocuklarda beyin hasarının oluştuğu yere ve hasarın genişliğine bağlı olarak gerçekleşir. Beyinde meydana gelen bir hastalık olan Serebral Palsi yaşla birlikte değişebilir, hareketleri kısıtlayıcı motor fonksiyon kaybına neden olabilir. Hastalarda epilepsi, zekâ geriliği, davranış bozukluğu, yutma sorunları, kas iskelet bozukları gibi sorunlar da görülebilir. Peki, Serebral Palsi ile ilgili merak edilenler…
Serebral Palsi (SP) bebek ve çocuk beyninde oluşan bir hasara bağlı kalıcı duruş, hareket ve denge kusuruna neden olan bir hastalıktır. Beyindeki zedelenme ilerleyici olmasa da çocuğun yürüme, denge kurma ve hareketlerindeki güçlük zamanla artabilir. Dünya üzerinde 17 milyondan fazla kişi serebral palsi (beyin felci) ile mücadele veriyor. Peki, Serebral Palsi nedir? Selebral palsi (SP) nedenleri ve Selebral palsi (SP) Belirtileri nelerdir?
Serebral Palsi nedir?
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ozan Ali Erdal açıkladı. Serebral palsi, çocukların 2 yaşından önce herhangi bir nedenle beyinde ortaya çıkan bir hasar sonrası kas-iskelet sistemine giden uyarıların düzensiz şekilde aktarılmasıdır.
Kas tonusu, postür ve hareket bozukluğu ile karakterize, ağırlığı değişken, heterojen bir grup klinik sendromdur. Gelişmekte olan immatür beyinde çeşitli nedenlerin yol açtığı zedelenmeler sonucu ortaya çıkar. Ağırlıklı olarak motor belirtilerle seyreden, çocuğun büyüme ve gelişim süresinde değişmekle beraber, ilerleyici olmayan, hareket kısıtlayıcı, anormal kas bozukluğu ile tanımlanan bir hastalıktır.
Uluslararası SP Sınıflama Komitesi’nin 2005 yılında yaptığı tanımlamaya göre, Selebral palsi “Fetal veya infant beyni gelişimi sırasında ortaya çıkan bir bozukluğun sebep olduğu, vücudun hareket ve duruşunu (postür) olumsuz etkileyerek aktivitenin sınırlanmasına neden olan progresif olmayan motor bozukluktur.
Serebral Palsi nedenleri
Nedenleri; annenin gebelik döneminde geçirdiği enfeksiyonlar, doğum sonrası bebeğin yaşadığı travmalar, erken doğumlar, doğum sonrası uzun süre yoğun bakımda kalma gibi durumlar sıralanabilir. Serebral palsi hastalarının en önemli klinik özelliği bazı kas gruplarının sert olmasıdır. Eklem hareket kısıtlılıkları oluşmakta ve deformiteler ortaya çıkmaktadır.
Serebral palsiye neden olan beyin hasarı hamilelik esnasında annenin geçirdiği hastalıklar veya kullandığı ilaçlara, anne baba arasındaki kan uyuşmazlığına, doğum sarasında bebeğin oksijensiz kalmasına veya doğumdan sonra geçirilen beyin kanaması, sarılık veya başka hastalıklara bağlı olabilir. En önemli nedenler bebeğin erken doğması, doğum kilosunun düşük olması, doğum sonrası yüksek ateş görülmesidir.
Gebelik döneminde
Geçirilen döküntülü hastalıklar (kızamık, kızamıkçık)
Kullanılan ilaçlar
Kan uyuşmazlığı
Röntgen ışınları
Travma
Doğum sırasında güçlükler
Erken veya geç doğum
Bebeğin oksijensiz kalması
İkiz veya üçüz doğum
Zor doğum,
Doğum travması
Doğum sonrasında
Bebeğin geçirdiği yüksek ateşli hastalıklar
Kan uyuşmazlığı
Ağır ve uzun süren srılık,
Kafa travması
Zehirlenmeler Vitamin eksikliği çocukta beyin hasarına yol açabilir.
Serebral palsi tipleri
SP, yeni doğan çocukları etkileyen bir grup nevraljik düzensizliklerin birleşimine denir. Dört tip beyin felci vardır:
Spastik beyin felci,ekstrapiramidal beyin felci, atonik beyin felci ve bu tiplerin karışımından oluşan beyin felci.
Selebral Palsi (PS) belirtileri
Hareket güçlüğü
Spastisite (kaslarda aşırı gerginlik) Kaslarda güçsüzlük
Denge kusuru
İstem dışı hareketler
Zeka sorunları
Dikkat ve algı bozuklukları
Havale (nöbet)
Görme bozukluğu ve şaşılık
İşitme sorunları
Konuşma güçlüğü
Beslenme bozukluğu ve büyüme geriliği
Salya akıtma
Diş çürükleri
Teşhisi nasıl konur?
SP Tanısını Düşündüren Normal Gelişimden Sapmalar
0-1 ay arası
Devamlı şuursuz ve uykulu olma Emme bozukluğu, ağırı kusma
Etraftan gelen uyarılara cevap vermeme
Havaleler
2.ay
Adelelerde anormal kasımalar
3. ay
Gözbebeğinde düzensiz titremeler
Sırtüstü konulduğunda baş ve topuklar üzerinde yay gibi durma
İfadesiz yüz
4. ay
Başını tutamama
Baş parmağın avuçiçinden çıkarılmaması ve elin çok sert bir yumruk halde tutulması
Devamlı şaşılık
8 ay
Dönme ve oturma olmayışı
El becerisinde gerilik
Baş tutamama
Otururken bacakların birbirini çaprazlaması
Tekme atarken iki bacağın birden itme
10. ay
Tutunarak ayağa kalkma becerisi olmayışı
İsmiyle çağrınca yanıt vermeme
Emeklerken bacakları sürükleme
Ayağa kalkarken bacakları çaprazlama
Ağızdan fazla salya akıtma
Verilen yemeği ağza götürememe
1 yaş
Teşhisin en kolay olduğu devredir.
Yukarıdaki belirtilere ek olarak çocuğun yürüyemediği, kol ve bacaklarında aşırı sertlikler bir beyin harabiyeti düşündürür.
Selebral Palsi hastalığının tedavisi
Serebral palside en çok spastisiteye bağlı hareket kısıtlılığı görülüyor. Spastisitenin şiddetine göre kas gevşetici tedaviler gerekebiliyor. Yaygın tutulumun görüldüğü tetraparezik Cerebral Palsy’lerde kas gevşeticiler oral ya da beyin omurilik sıvısına direkt pompa yardımıyla verilebiliyor. Ancak spastisite vücudun belli bölgelerinde görüldüğü hemiparezi, diparezi gibi tutulumlarda sadece etkilenen bölgeyi tedavi edecek şekilde kas içine botulinum toksinuygulaması ile tedavi edilebilir. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı çocuklarda ise ortopedik ameliyatlar gündeme geliyor. Bunlar görece yerleşmiş rutin tedaviler haline gelmiştir.
En güncel ve umut vadeden tedaviler ise fonksiyonel beyin cerrahisi alanında yaşanan gelişmelerdir. Günümüzde bu yöntemler güvenilir ve etkin bir yöntem olarak kabul edilmiştir. Özellikle istemsiz hareketlerle seyreden diskinetik bireylerde derin beyin stimülasyonu (DBS),distoni başta olmak üzere istemsiz hareketlerin etkin biçimde tedavisini sağlamaktadır. Beyin pili olarak bilinen DBS yöntemi ile hastaların hayat kalitesi önemli derecede yükselmektedir. Seçilmiş hastalarda DBS mutlaka akla gelmelidir.
Serebral palsiye eşlik edebilen epilepsi ise sıklıkla antiepileptik ilaçlarla etkin biçimde tedavi edilebilmektedir. Dirençli nöbetlerde ise yine cerrahi yöntemler nöbet kontrolünün sağlanmasına büyük katkı sağlamaktadır. Epilepsi cerrahisi, ilaçla tedavi edilememiş birçok hastanın nöbet kontrolünü sağlamaktadır.