Rahim ağzı kanserinde erken teşhis için smear testi önemli
Kadın Doğum Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, "Erken teşhis açısından birkaç saniyede tamamlanan smear testini cinsel hayatı başlayan tüm kadınların yaptırması hayat kurtarıcı. Kadınlarda kanser ölümlerinin en sık sebeplerinden rahim ağzı kanserleri yüzde 99 oranında HPV virüsü nedeniyle oluştuğu için mutlaka HPV aşısı ihmal edilmemeli." ifadelerini kullandı.
Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, tarama ve tedavi sayesinde neredeyse tüm rahim ağzı kanserlerinin önlenebileceğini belirtti.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu kanserden korunmak için jinekolog muayenesi ve smear testi düzenli olarak yaptırılmalı, risk faktörlerinden uzak durulmalı. Önlem olarak, sigarayı bırakmak, kilo vermek, dengeli beslenmek, cinsel partner sayısını azaltmak ve şüpheli durumlarda kondom kullanmak gerekebilir. Kadınların kabusu rahim ağzı (serviks) problemleri kansere dönüşmeden bulgu vermiyor. Erken teşhis açısından birkaç saniyede tamamlanan smear testini cinsel hayatı başlayan tüm kadınların yaptırması hayat kurtarıcı. Kadınlarda kanser ölümlerinin en sık sebeplerinden rahim ağzı kanserleri yüzde 99 oranında HPV virüsü nedeniyle oluştuğu için mutlaka HPV aşısı ihmal edilmemeli. Smear testi ve HPV aşısı hayati önem taşıyor.
Smear testi; rahim ağzındaki hücre düzensizliklerinin, kanser öncüsü lezyonların ve enfeksiyonların saptanmasına yardımcı oluyor. Bu sayede rahim ağzı kanserine dönüşebilecek lezyonların erken evrede tespiti sağlanır. Smear testi yapılırken, spekulum dediğimiz muayene aleti ile rahim ağzı gözlenir ve fırça yardımıyla rahim ağzından sürüntü alınır. Bu işlem ağrısızdır ve ortalama 5-10 saniye sürer. Alınan materyal patolojiye gönderilir ve incelenir. Smear testi, 21 yaşından sonra cinsel hayatı başlamış her kadına mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca rahim ağzı kanserinin yüzde 99 sebebi olarak bilinen HPV testi de 30 yaşından sonra ek test olarak veya smear sonucu ASCUS çıkan hastalara eklenebilir."
"Öncü lezyonlar, kansere dönüşmeden bulgu vermiyor"
Smear testinin negatif çıkmasının hastalık olmadığının altını çizen Yılmaz, smear testinin pozitif çıkması durumunda doktor tarafından değerlendirildiğini ve smear tekrarı, rahim ağzından biyopsi veya LEEP/konizasyon gibi rahim ağzından bir bölümün daha fazla inceleme için çıkarılmasının istenebileceğini aktardı.
Rahim ağzı kanserinin risk faktörlerine değinen Yılmaz, şu bilgileri verdi:
"İleri yaş, düşük sosyoekonomik durum, düşük eğitim düzeyi, eşlerde birden fazla seksüel partner, ilk ilişkinin erken yaşta olması, sigara, C vitamininden fakir diyet, erken ilk gebelik yaşı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aşırı kilo, aile öyküsü sayılabilir. Rahim ağzı kanseri ani olarak değil, zaman içinde öncü lezyonlardaki hücre değişiklikleri sebebiyle yıllar içinde oluşur. Bazı kadınlarda bu lezyonlar kaybolurken, kimilerinde ise ilerler. Öncü lezyonlar, kansere dönüşmeden bulgu vermiyor. Hastalık kansere dönüşünce kanlı, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişki esnasında veya ara adet döneminde kanamalar, normalden uzun süren adet kanamaları, et suyu şeklinde lekelenme veya ilişki esnasında ağrı olabilir."
"Mutlaka hastalar yıllık smear takibine devam etmeli"
Rahim ağzı kanseri tanısı konulduktan sonra uzun ve zorlu bir tedavi süreci olduğunu aktaran Yılmaz, "Smear testinde saptanmış hafif anormallikler kişinin yapısına göre bazen kendiliğinden düzelir ancak mutlaka sıkı takip gerektirir. İleri lezyonlarda rahim ağzının kolposkopi denilen büyük bir mikroskopa benzeyen alet yardımıyla lezyonların tespiti ve biyopsi eşliğinde daha büyük bir hastalık olup olmadığı saptanır. Gerekirse öncü lezyonların rahim ağzından çıkarılması gerekir. Bu işlemler LEEP veya konizasyon denilen rahim ağzından bir miktar parça çıkarılması olarak tanımlanabilir. Yine de mutlaka hastalar yıllık smear takibine devam etmelidir. Ancak smear sayesinde kanser aşamasına gitmeden erken lezyonların tedavisi ile hastalık önlenmiş olur." ifadelerini kullandı.