Özel sektör çalışanları için kritik 'zam' detayı! İmzalamadan bir kez daha düşünün
Özel sektör çalışanları asgari ücrete yapılması planlanan zammı bekliyor. Asgari ücret üzerinde maaş alan çalışanların zam alıp almayacağı iş sözleşmelerinde yer alan maddelere göre belirleniyor. Eğer sözleşmede belirtilmedi ise zam işverenin inisiyatifine bırakılmış oluyor. Peki zam alamayan çalışanların hukuki hakları neler?
ÖZLEM ATİLA / gazetevatan.com
Asgari ücretli olarak çalışan milyonlarca kişi maaşlarında temmuz ayında zam yapılmasını bekliyor. Yılda bir kez ocak ayında zam alan asgari ücretliye geçen yıl ikinci zam yapıldı. Enflasyon artışı nedeniyle bu yıl da ek zam yapılması gündemde.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin son yaptığı açıklamada temmuz ayını işaret ederek, "Yeni asgari ücret düzenlemesi temmuzda olacak. Şartlar zorlanırsa 6 ayda bir yoksa yıllık yapılır. Temmuzda enflasyonist ortamın ücretler üzerinde yıkıcı etkisini değerlendirerek temmuz ayında yeniden bir düzenleme yapmayı düşünüyoruz. Bu hesaplara dayanan bir şeydir. Hesap ederek temmuzda yeniden düzelteceğiz. diye konuştu.
Asgari ücret zammı özel sektör için belirleyici oluyor. Pek çok özel sektör çalışanı da asgari ücret zammına kilitlenmiş durumda. Peki özel sektör çalışanları için zam yapma zorunluluğu bulunuyor mu? Zam yapılmayan çalışanların hakları nelerdir? İstanbul Barosu Avukatlarından Cansen Erdoğan çalışanları çok yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu.
ZAM YAPMA ZORUNLULUĞU YOK!
Erdoğan iş sözleşmesine dikkat çekerek, "İş ilişkilerini 4857 sayılı iş kanunu düzenliyor ve bununla ilgili olarak diğer yönetmelik ve mevzuatlar da detayları belirtiyor. İşverenin işçiye ücret ödeme zorunluluğu ve bu ücretin nasıl ve ne şekilde ödenmesi gerektiği bu mevzuatta açıkça yer alıyor. Ancak ücret artışı ile ilgili bir kanun hükmü bulunmuyor. Genellikle işçiler işe başlarken işverenle bir sözleşme imzalarlar ama o sözleşmede ücret zammı konusunda anlaşılmamışsa bu konu ile ilgili tüm inisiyatif işverene bırakılmıştır. Yani işveren yıllık ve dönemlik planlamalarında ya da belirli bir kazanımdan sonra ne şekilde zam yapacağına kendisi karar veriyor. İşveren isterse de zam uygulamaz. Ancak işveren ve işçi arasında imzalanmış bir sözleşme varsa ve bu sözleşmede zam konusunda anlaşılmışsa işveren buna uygun hareket etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla bir sözleşmesi yoksa işçi işverenden zam yapmasını talep etse de işverenin zam yapma zorunluluğu bulunmuyor. " diye konuştu.
İşverenin zam yapma zorunluluğu bulunmuyor. Ancak devlet tarafından belirlenmiş olan asgari ücret sınırının altında maaşla işçi çalıştırmak yasalara aykırı. İşveren asgari ücret ödemekle yükümlülüğüne vurgu yapan Cansen Erdoğan, "Asgari ücretle ilgili güncellemeler devletin belirlediği tutarlar ve yüzdeler üzerinden oluyor. Asgari ücretin üzerinde kalan diğer ücretler için herhangi bir zam zorunluluğu bulunmuyor. Tamamen işverenin inisiyatifine kalmış durumda." dedi.
KIDEM TAZMİNATI HAKKI DOĞUYOR
İşverenin zam yapma zorunluluğu bulunmuyor. Peki ücret artışı yapılmayan çalışanın hukuki hakları bulunuyor mu? Avukat Cansen Erdoğan konu ile ilgili şunları söyledi;
"İşçi -işveren arasında imzalanan sözleşmede, "Her sene zam yapılacak." şeklinde bir madde bulunması halinde, işveren işçiye taahhüt ettiği bu zammı yapmak zorundadır. Yapmazsa işçi iş sözleşmesini haklı nedenle fesh edebilir ve işverenden kıdem tazminatını talep edebilir.
Eğer işçi ve işveren arasında yapılan sözleşmede zam yapılacağına dair bir madde yoksa işçi iş sözleşmesini zam yapılmadığı için haklı nedenle fesh edemez. Yargıtay kararları da bu doğrultuda. Çalışan zam konusunda mutlu değilse işçi işten ayrılabilir ancak bu haklı nedenle fesih olmayacaktır."
İŞ SÖZLEŞMELERİNDE ZAM KONUSU NETLEŞTİRİLMELİ
Cansen Erdoğan iş sözleşmelerinde zam hususunun belirlenmesinin büyük önem taşıdığını ifade ederek, "Zam zorunluluğunun bulunmaması özellikle enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde çalışanların aleyhine bir durum yaratıyor. Kanunen 45 saat aynı performansla çalışmaya devam eden işçi, ücreti artmayınca motivasyonunu kaybediyor. Üstelik kendi maaşına zam yapılmıyor. Ancak ülkede her şeye; gıda, barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu harcamalara sürekli zam gelip, kendi maaşına zam alamayan işçi bu durumun adaletsiz olduğunu düşünüyor. Bu konuda da haklı. Bu nedenle iş sözleşmesi imzalanırken uygulanacak zam konusunun sözleşmede yer alması büyük önem taşıyor. Yüzde olarak belirtilebileceği gibi devletin resmi makamları tarafından tespit edilen enflasyon, asgari ücret zammı, TEFE, TÜFE gibi değerlere atıfta bulunarak da bu oranlar belirlenebilir." ifadelerini kullandı.
Çalışanlar için iş sözleşmesinde zam konusunun belirlenmesi büyük önem taşıyor. Ancak çalışanlar işe başlama sürecinde bu konuya çok dikkat edilmiyor. İşverenin zam yapma zorunluluğu iş sözleşmesinde belirtilmediyse bulunmuyor. Ancak Cansen Erdoğan aynı kadroda çalışanların maaş artışı ile ilgili olarak şunları söyledi;
"Aynı kadroda, aynı işi yapan çalışanlardan birine zam yapılırken diğerine yapılmaması durumunda bir adaletsizlik söz konusu oluyor ve bununla ilgili hukuki haklar mevcut. İşveren aynı bölümlerde çalışan işçilerden birine zam yapıp diğerine yapmazsa eşit davranma hükmüne aykırılık teşkil eder. Eşit davranma ilkesi sadece iş hukukunda değil, tüm hukuk alanlarında geçerli. İş hukuku anlamında aynı yerde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden bulunmadıkça farklı davranmama borcu ilkesine de aykırılık teşkil eder. Dolayısıyla eğer farklı ücret, farklı prim, farklı ücret ek ödemesi eşit işlem borcuna aykırılık oluşturur ve bu durumda büyük bir sıkıntı yaşar. Bu durumda mahrum kaldığı ödemeleri talep eder.
Dolayısıyla iş kanunu madde 5'te eşit işlem borcu bir de ayrımcılık yasağı düzenlenmiştir. Ayrımcılık tazminatına hak kazanabilmek için din, dil, cinsiyet, cinsel yönelim, engellilik sebebi ile ayrımcılık yapılması aranmaktadır. o zaman da ayrımcılık tazminatı istenir. Eğer ayrımcılık uygulanıyorsa işçiye 4 aya kadar tazminat ödenir. "