Gazete Vatan Logo

Tazminat ve uzaktan çalışma hakkı doğuyor!

Pandemi döneminde bir zorunluluk olarak başlayan uzaktan çalışma modeli, deprem sonrası yeniden gündeme geldi. Çalışanlar belli koşullarda uzaktan çalışmayı talep edebiliyor. İşverenin kabul etmemesi durumda kıdem ve ihbar tazminatı ile iş akdinin feshedilmesi gündeme geliyor.

Tazminat ve uzaktan çalışma hakkı doğuyor!

ÖZLEM ATİLA / gazetevatan.com

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde yıkıma yol açan depremlerin ardından özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde bulunan vatandaşlar, büyük endişe yaşıyor. Eski binalarda oturanlar, deprem risk tespiti için başvuruda bulunurken yaşanan deprem yeni binaların da risk altında olduğunu gösterdi. Neredeyse herkes yaşadığı konutun depreme karşı dayanıklılığından endişe ediyor.

Deprem hasarlarında ilk akla gelen evler olsa da çalışan kişilerin günün yarısına yakınını işyerlerinde geçiriyor olması, 'İş yerleri depreme dayanıklı mı?' sorusunu akıllara getirdi. Yaşanan depremler lüks binaların, AVM'lerin, kamu binalarının da yıkılabileceğini gösterdi. İş yerinin deprem riski barındırdığını düşünen çalışanlar neler yapabilir? Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Bal pek çok kişinin merak ettiği soruları yanıtladı. 

GÜVENCE TALEP EDİN

Murat Bal işverenin çalışana güvenli bir çalışma ortamı hazırlama zorunluluğu olduğuna dikkat çekerek, “Kişilerin çalıştıkları yerin insan sağlığı açışından uygun olup olmadığına dair işverenden ya da bina sahibinden bu konuda bir güvence talep etme hakkı var. Bu insan hakkının gereğidir.” diye konuştu.

Haberin Devamı

Tazminat ve uzaktan çalışma hakkı doğuyor

TAZMİNAT HAKKI DOĞAR

Çalışılan iş yerinin depreme karşı dayanıksız olduğunun ortaya çıkması durumunda çalışana çeşitli haklar doğacağını söyleyen Bal, “İnsan sağlığı açısından uygun olmayan ortamda kimse kimseyi çalışmaya zorlayamaz. Bu konuda eğer olumsuz bir rapor varsa; işverenin haklı fesih sebebi vardır. Bu haklı feshin sonuçlarından biri tazminatını alabilme hakkıdır. Yani işveren kendi sözleşmesini haklı fesih yoluyla sona erdirirse, o zaman kıdem ve ihbar tazminatlarını da hak etmiş demektir.” ifadelerini kullandı.

Pandemi ile birlikte iş hayatına giren uzaktan çalışma modeli birçok sektörde uygulanmaya devam ediyor. Herhangi bir yere bağlı kalmadan çalışılabilecek iş kollarında hem işveren maliyetini düşürmesi hem de çalışan açısından zaman tasarrufu sağlaması bakımından tercih edilen uzaktan çalışma sistemi deprem sonrasında yeniden gündeme geldi. İş yerinin bulunduğu binanın deprem riski taşıması durumunda, çalışan ya da işveren uzaktan çalışma uygulamasına geçilmesini talep edebilir. Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Bal konu ile ilgili şunları söyledi;

Haberin Devamı

“Çalışılan sektör uzaktan çalışma için uygun ise işveren de çalışan da uzaktan çalışma talebinde bulunabilir. Uzaktan çalışma özellikle pandemi ile birlikte çalışma hayatımıza girdi. Sektör tür itibarı ile buna uygun bir sektör ise, iki tarafta bu konuda mutabıksa o zaman tazminat hakkı doğmaz. Çalışan iş yerinde değil kendi evinden ya da uygun gördüğü yerde uzaktan çalışmaya devam edebilir.”

DENETİM İŞVEREN İÇİN ZORUNLULUK

Mali Müşavir Onat Benlioğlu ise, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesine atıfta bulunarak, “İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür” hükmü uyarınca, işveren işçi sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atabilecek riskler açısından bu değerlendirmeyi yapmakla yükümlüdür. Dolayısıyla, iş yerinin görünen bir hasarının olmaması halinde dahi bir denetimin yapılması ağır deprem geçirmiş bir bina için zorunluluk oluşturmaktadır.” diye konuştu.

TAMAMEN YA DA KISMEN YENİLENMELİ

Kimse deprem riski taşıyan binada çalışmaya zorlanamaz. Uzaktan çalışma ya da çalışan ile mutabık kalınıyorsa iş akdinin feshi çözüm olabilir. Ancak Benlioğlu, binanın yenilenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 12. maddesinin 2/(f) bendine istinaden de "İş yeri dışından kaynaklanan ve iş yerini etkileyebilecek yeni bir tehlikenin ortaya çıkması” halinde risk değerlendirmesi sonucu iş yerinin tamamen veya kısmen yenilenmesi yasal bir zorunluluktur.” dedi.

Haberin Devamı

TEDBİR ALINANA KADAR ÇALIŞANIN DURUMU NE OLACAK?

Deprem endişesi yaşayan çalışan işverenden güvenli bir binada çalışmayı talep edebilir, çalışılan yapının risk tespitini talep edebilir. İş yeri binasının yenilenmesi ya da güçlendirilmesi sürecinde kişinin riskli binada çalışmaya devam etmek zorunda olmadığını hatırlatan Benlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Çalışmaktan kaçınma hakkı” başlıklı 13. maddesinde, “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhal kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir” hükmü bulunmaktadır. Ancak, kanun maddesinin bu ilk iki fıkrası acilen önlem alınması ve karar verilmesi gereken durumlarda başvuru yapılmasını, karar alınmasını ve harekete geçilmesinin de geç kalınabileceğini öngörerek 3. fıkrasında şu düzenlemeye yer vermiştir:

Haberin Devamı

Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın iş yerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek, belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.”

Tazminat ve uzaktan çalışma hakkı doğuyor

İŞÇİ TALEP ETMELİDİR

İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Kamil Çankaya ise çalışanların bina risk durumunu  işvereninden talep edesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "İşveren iş yeri binası hakkında depreme dayanıklılık raporu varsa buna  ilişkin belgeyi, iş yerinin görünen bir bölümünde ilan ederek çalışanların bilgi almasını sağlayabilir. Şayet iş yeri binasının depreme dayanıklılık raporu mevcut değilse, çalışanlar iş yeri binası hakkında depreme dayanıklılık raporu alınmasını ,yine ek olarak doğal afetler karşısında gerekli tedbirlerin alınması yönünde  işverenden talepte bulunabilirler. İşverenin sorumluluğunda olan bu görevi yerine getirmezse, yani işveren deprem dayanıklılık raporu için ilgili kuruma müracaat etmeyip işçileri oyalar,  deprem ve afet riskine karşı değerlendirme ücretlerinin pahalı olmasını gerekçe göstererek risk değerlendirmesi yaptırmaktan kaçınır yada alınan raporda iş yeri binasının depreme dayanıklı olmadığına karar verilirse, işçi bu durumda, işveren gerekli tedbirleri alana kadar, 6331 sy. Ys. 13. Mad. Göre, “şartları oluştuğu takdirde belirli süre çalışmaktan kaçınma” hakkına sahip olup, yine işverenin gerekli tedbirleri almaması halinde ise de İş Kanunu 24. Md. İstinaden  “iş akdini haklı sebeple fesih” hakkına sahip olabilecektir." diye konuştu.

Kamil Çankaya sözlerini şöyle sürdürdü;

İşveren, işyeri binasının mevcutta deprem risk değerlendirmesine ilişkin bir analiz raporu yoksa ve bu yapının ortak kullanıma ait bina olması halinde, bina yönetiminden bu belgenin alınmasını talep etmeli, yönetimince bu değerlendirmenin yaptırılmaması halinde, işverenin sorumluluğu devam edeceğinden dolayı, işveren kendi imkanları dahilinde  işyeri binası deprem risk değerlendirmesi yaptırmalıdır.

UZAKTAN ÇALIŞMADA YEMEK ÜCRETİ

İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Çankaya çalışılan iş yerinin deprem riski taşıması durumunda geçiçi olarak uzaktan çalışmaya geçilebileceğini söyleyerek, "şveren bu süreçte işin niteliği gereği uzaktan çalışmaya müsait bir iş kolunda hizmet veriyorsa işçisinden İş Kanunu14. Mad. 4. Fk. gereği uzaktan çalışma talebinde bulunabilir. Uzaktan çalışma, esnasında İşçinin evden çalışması fiili bir çalışmadır dolayısıyla yemek ücreti de işçinin kazanılmış hakkı niteliğindedir. Uzaktan çalışma geçici olarak uygulanacağından, işveren işçiye normal çalışma saatlerinde ödediği yemek ücretini ödemekten kaçınırsa, bu çalışma şartlarında meydana gelen esaslı bir değişikliğe neden olunmuş anlamına gelir ve bu durumda çalışma koşullarında esaslı değişiklik meydana geldiği kabul edilir ve işçi iş sözleşmesini tek taraflı feshedebilir." diye konuştu.